İstanbul'un Fethine Dair;Fatih Sultan Mehmed Tarafından Gönderilen Mektuplar ve Bunlara Verilen Cevaplar

Stok Kodu:
9786257608626
Boyut:
120-195-
Sayfa Sayısı:
96
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-05-25
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
9,16
9786257608626
732989
İstanbul'un Fethine Dair;Fatih Sultan Mehmed Tarafından Gönderilen Mektuplar ve Bunlara Verilen Cevaplar
İstanbul'un Fethine Dair;Fatih Sultan Mehmed Tarafından Gönderilen Mektuplar ve Bunlara Verilen Cevaplar
9.16
Bu kitap, Ahmed Ateş'in İstanbul Üniversitesi Tarih Dergisi'nde 1953'de yayımladığı "İstanbul'un Fethine Dair Fatih Sultan Mehmed Tarafından Gönderilen Mektuplar ve Bunlara Verilen Cevaplar" başlığını taşıyan yazısı ile Fatih ve İstanbul Dergisi'nde yine 1953'de yayımladığı "Fetihten Az Sonra Bir İstanbul Tasviri" başlığını taşıyan iki yazısını biraraya getirmektedir. İstanbul'un fethini müteakip, onun sevinç ve onuru ile Fatih tarafından Molla Gürânî inşası ile, Mısır Hükümdarı İnal Şah'a, Mekke Şerîfine ve Hâce Kerîmî inşası ile İran Şahı Cihan-Şah Mirza'ya gönderilen bu mektuplar (beşâret-nâmeler) ve onlara gelen cevaplar, bu büyük tarihî hadisenin anlaşılması ve izahı bakımından son derece önemli vesikalardır. Çünkü devrin adetlerine uyularak yazılmış olan bu mektuplarda, onları kaleme alanların göstermek istedikleri edebî maharetler yanında, cereyan eden hadiselerin bazı mühim teferruatını bulmak, bunların mektubu yazdıran ve yazan gözünde ne mana ifade ettiğini anlamak her zaman mümkündür. Bundan başka verilen cevaplardan, nezaket ve belâgat kaideleri haricinde, bahis konusu olan hadisenin nasıl karşılandığı görülebilir. Daha başka hususiyetleri yanında bilhassa bu bakımlardan da incelenmesi icap eden bu mektuplar ile cevapları, Feridun Bey'in meşhur Münşeât-ı Selâtîn'inde toplanmış ve basılmış bulunmaktadır. Bu tercümede Münşeât'ın İstanbul 1275 basması esas olarak alınmıştır. Kitaba ilave ettiğimiz ikinci yazı Fetihten Az Sonra Bir İstanbul Tasviri Külliyât-ı Hâmidî'de yer almaktadır. 16 yüzyıl müellifi Hâmidî tarafından kaleme alınan eserin istinsah tarihi bulunmayan bu nüshası Ahmed Ateş'e göre Fatih'in vefatından sonra yazılmış olmalıdır. Son sözü bu değerli eseri kültür dünyamıza katan Ahmed Ateş'e bırakalım: “Bu tercüme, bu mektupları aslından okuyamayanlara, onları kaleme alanlara o kadar parlak ilhamlar veren o büyük fethin sevinç ve gururunu biraz duyurabilirse, mütercim kendini çektiği zahmetlerin mükâfatını görmüş sayacaktır.”
Bu kitap, Ahmed Ateş'in İstanbul Üniversitesi Tarih Dergisi'nde 1953'de yayımladığı "İstanbul'un Fethine Dair Fatih Sultan Mehmed Tarafından Gönderilen Mektuplar ve Bunlara Verilen Cevaplar" başlığını taşıyan yazısı ile Fatih ve İstanbul Dergisi'nde yine 1953'de yayımladığı "Fetihten Az Sonra Bir İstanbul Tasviri" başlığını taşıyan iki yazısını biraraya getirmektedir. İstanbul'un fethini müteakip, onun sevinç ve onuru ile Fatih tarafından Molla Gürânî inşası ile, Mısır Hükümdarı İnal Şah'a, Mekke Şerîfine ve Hâce Kerîmî inşası ile İran Şahı Cihan-Şah Mirza'ya gönderilen bu mektuplar (beşâret-nâmeler) ve onlara gelen cevaplar, bu büyük tarihî hadisenin anlaşılması ve izahı bakımından son derece önemli vesikalardır. Çünkü devrin adetlerine uyularak yazılmış olan bu mektuplarda, onları kaleme alanların göstermek istedikleri edebî maharetler yanında, cereyan eden hadiselerin bazı mühim teferruatını bulmak, bunların mektubu yazdıran ve yazan gözünde ne mana ifade ettiğini anlamak her zaman mümkündür. Bundan başka verilen cevaplardan, nezaket ve belâgat kaideleri haricinde, bahis konusu olan hadisenin nasıl karşılandığı görülebilir. Daha başka hususiyetleri yanında bilhassa bu bakımlardan da incelenmesi icap eden bu mektuplar ile cevapları, Feridun Bey'in meşhur Münşeât-ı Selâtîn'inde toplanmış ve basılmış bulunmaktadır. Bu tercümede Münşeât'ın İstanbul 1275 basması esas olarak alınmıştır. Kitaba ilave ettiğimiz ikinci yazı Fetihten Az Sonra Bir İstanbul Tasviri Külliyât-ı Hâmidî'de yer almaktadır. 16 yüzyıl müellifi Hâmidî tarafından kaleme alınan eserin istinsah tarihi bulunmayan bu nüshası Ahmed Ateş'e göre Fatih'in vefatından sonra yazılmış olmalıdır. Son sözü bu değerli eseri kültür dünyamıza katan Ahmed Ateş'e bırakalım: “Bu tercüme, bu mektupları aslından okuyamayanlara, onları kaleme alanlara o kadar parlak ilhamlar veren o büyük fethin sevinç ve gururunu biraz duyurabilirse, mütercim kendini çektiği zahmetlerin mükâfatını görmüş sayacaktır.”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat