Hattatlar Silsilesi - (17-18. Yüzyıl Osmanlı Hattatları) ;Devhatü’l-Küttâb Renkli Hat Örnekleriyle

Stok Kodu:
9786256394711
Boyut:
135-210-
Sayfa Sayısı:
232
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-01-17
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
13,78
9786256394711
830162
Hattatlar Silsilesi - (17-18. Yüzyıl Osmanlı Hattatları) ;Devhatü’l-Küttâb Renkli Hat Örnekleriyle
Hattatlar Silsilesi - (17-18. Yüzyıl Osmanlı Hattatları) ;Devhatü’l-Küttâb Renkli Hat Örnekleriyle
13.78
İslâm hat sanatının en güzel örneklerinin verildiği Osmanlı devrinden günümüze bu sanatın üstatları hakkında yazılmış muhtelif eserler mevcuttur. Gelibolulu Mustafa Âlî'nin (v. 1008/1600) Menâkıb-ı Hünerverân'ı, Nefeszâde İbrahim'in (v. 1060/1650) Gülzâr-ı Savab'ı, Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin Efendi'nin (v. 1788) Tuhfe-i Hattâtîn'i, Mirza Habîb'in (v. 1894) Hat ve Hattâtân'ı ve nihayet İbnülemin Mahmud Kemal'in (v. 1957) Son Hattatlar isimli eseri klasik haline gelmiş kaynaklarımızdandır. Bu silsilenin, önemli halkalarında biri de 18 yüzyıl hattatlarını konu alan Suyolcuzâde Mehmed Necib'in Devhatü'l-Küttâb isimli eseridir. Başvuru kaynağı niteliğindeki bu eser, Nefeszâde İbrahim'in Gülzâr-ı Savab'ını tamamlayan bir eserdir. Ancak Devhatü'l-Kütâb'nın isim kadrosu daha geniştir; onda Gülzâr-ı Savab'ın kaleme alınmasında sonra Devhatü'l-Küttâb'ın telif tarihi olan 1737'ye kadar yetişmiş olan hattatların terceme-i hâllerine de yer verilmiştir. Mehmed Necib Efendi, Devhatü'l-Küttâb'ı yazarken muhtelif kaynaklardan istifade etmiştir. Tuhfe-i Sâmî, Menâkıb-ı Hünerverân, Vefeyâtü'l-Aʿyân, Mevzûâtü'l-Ulûm ve nihayet Gülzâr-ı Savâb bunlardandır. Suyolcuzâde, kendi dönemine yakın ve çağdaş olduğu hattatlarla alakalı ise onların yakınlarından ve bizzat kendilerinden aldığı bilgileri kullanmış, yer yer kaynaklarına da işaret etmiştir. Aslı üç bölümden müteşekkil olan eserin üçüncü bölümü, 1942 yılında dönemin dil ve kültür çalışmalarıyla bilinen aydınlarımızdan muhakkik ve âlim Kilisli Rifat Bilge tarafından sadeleştirilerek ve kısaltılarak ilk defa Güzel Sanatlar Akademisi Neşriyatı'ndan yayına hazırlanmıştır. Eserin aslında bulunan ve hattat padişahlardan bahseden birinci bölüm teferruat olarak görüldüğünden, hattın tarihi ve faziletine dair ikinci bölüm ise konu olarak daha önce neşredilen Gülzâr-ı Savab'da da var olduğu için bu yayına alınmamıştır. Hat tarihimize dair önemli bir kaynak olan eser sonraki yıllarda tekrar yayınlanmamıştır. Biz Kilisli Rifat Bilge'nin eserlerini neşre hazırlarken Devhatü'l-Küttâb'ı da tekrar Türk okuyucusunun hizmetine sunarak klasik Türk-İslâm sanat tarihine katkısının devam etmesini arzu ettik.
İslâm hat sanatının en güzel örneklerinin verildiği Osmanlı devrinden günümüze bu sanatın üstatları hakkında yazılmış muhtelif eserler mevcuttur. Gelibolulu Mustafa Âlî'nin (v. 1008/1600) Menâkıb-ı Hünerverân'ı, Nefeszâde İbrahim'in (v. 1060/1650) Gülzâr-ı Savab'ı, Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin Efendi'nin (v. 1788) Tuhfe-i Hattâtîn'i, Mirza Habîb'in (v. 1894) Hat ve Hattâtân'ı ve nihayet İbnülemin Mahmud Kemal'in (v. 1957) Son Hattatlar isimli eseri klasik haline gelmiş kaynaklarımızdandır. Bu silsilenin, önemli halkalarında biri de 18 yüzyıl hattatlarını konu alan Suyolcuzâde Mehmed Necib'in Devhatü'l-Küttâb isimli eseridir. Başvuru kaynağı niteliğindeki bu eser, Nefeszâde İbrahim'in Gülzâr-ı Savab'ını tamamlayan bir eserdir. Ancak Devhatü'l-Kütâb'nın isim kadrosu daha geniştir; onda Gülzâr-ı Savab'ın kaleme alınmasında sonra Devhatü'l-Küttâb'ın telif tarihi olan 1737'ye kadar yetişmiş olan hattatların terceme-i hâllerine de yer verilmiştir. Mehmed Necib Efendi, Devhatü'l-Küttâb'ı yazarken muhtelif kaynaklardan istifade etmiştir. Tuhfe-i Sâmî, Menâkıb-ı Hünerverân, Vefeyâtü'l-Aʿyân, Mevzûâtü'l-Ulûm ve nihayet Gülzâr-ı Savâb bunlardandır. Suyolcuzâde, kendi dönemine yakın ve çağdaş olduğu hattatlarla alakalı ise onların yakınlarından ve bizzat kendilerinden aldığı bilgileri kullanmış, yer yer kaynaklarına da işaret etmiştir. Aslı üç bölümden müteşekkil olan eserin üçüncü bölümü, 1942 yılında dönemin dil ve kültür çalışmalarıyla bilinen aydınlarımızdan muhakkik ve âlim Kilisli Rifat Bilge tarafından sadeleştirilerek ve kısaltılarak ilk defa Güzel Sanatlar Akademisi Neşriyatı'ndan yayına hazırlanmıştır. Eserin aslında bulunan ve hattat padişahlardan bahseden birinci bölüm teferruat olarak görüldüğünden, hattın tarihi ve faziletine dair ikinci bölüm ise konu olarak daha önce neşredilen Gülzâr-ı Savab'da da var olduğu için bu yayına alınmamıştır. Hat tarihimize dair önemli bir kaynak olan eser sonraki yıllarda tekrar yayınlanmamıştır. Biz Kilisli Rifat Bilge'nin eserlerini neşre hazırlarken Devhatü'l-Küttâb'ı da tekrar Türk okuyucusunun hizmetine sunarak klasik Türk-İslâm sanat tarihine katkısının devam etmesini arzu ettik.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat