Osmanlı Toplumunda Çocuk Olmak; 16. Yüzyıldan 19. Yüzyıl Başlarına

Stok Kodu:
9786051051185
Boyut:
175-245-0
Sayfa Sayısı:
196
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2019-12-09
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
13,41
9786051051185
679925
Osmanlı Toplumunda Çocuk Olmak; 16. Yüzyıldan 19. Yüzyıl Başlarına
Osmanlı Toplumunda Çocuk Olmak; 16. Yüzyıldan 19. Yüzyıl Başlarına
13.41
Çocuk emeği, çocuk evlilikleri gibi çocuklarla ilgili sorunlardan yoğun bir şekilde bahsedildiği modern Türkiye'de, bu sorunların tarihsel arka planına yönelik ilginin azlığı şaşırtıcıdır. Osmanlı toplumunda özellikle "modernleşme süreci" öncesinde çocukların yaşamına ilişkin çağdaş dönemde çok az şey üretilmiştir. Bu anlamda elinizdeki çalışma, ele aldığı dönem bağlamında Osmanlı toplumunda çocukların yaşamına, içinde büyüdükleri ve şekillendikleri toplumla ilişkilerine değinen ilk kitaptır. Kitap birkaç konuda Osmanlı çocukluk tarihi araştırmalarına katkılar sağladığını, en azından yapılacak yeni araştırmalar için sorular ürettiğini ummaktadır. Birincisi kitap, çocukların yaşamında ve onlarla ilgili algılarda 19. yüzyılın başlarına ya da "modernleşme süreci"ne kadar bir devamlılığın olduğu hususunda ısrar etmektedir. İkincisi Osmanlıların, 19. yüzyıldan önce de çocuklar üzerine düşündükleri, tartıştıkları ve yaşam döngüsünde çocukluğu yetişkinlikten tamamen ayrı, kendine özgü özellikleri olan bir dönem olarak tanımladıklarına yönelik vurgudur. Osmanlılar, hukuki ve toplumsal olarak çocukluğu ve çocukluktan yetişkinliğe geçişi ayrıntılı bir şekilde ele almışlardır. Üçüncüsü Osmanlı toplumunda çocukların, sahip oldukları sosyal ve ekonomik aidiyetlere bağlı olarak aynı zaman ve mekânda pekâlâ farklı bir çocukluğa sahip olabilecekleri düşüncesidir. Herhalde önemli oranda maddi imkânsızlıklardan dolayı çocukluklarını başka ailelerin himayesinde geçirmek zorunda kalan çocuklar bunun için iyi bir örnek oluşturmaktadır. Dördüncüsü bu çalışma, Osmanlı "modernleşme süreci"nin çocukların yaşamında yol açtığı dönüşümlerin daha iyi anlaşılabilmesinin önemli oranda bunun öncesiyle ilgilenmekten geçtiğini önermektedir. Bunu yapmak çocukların yaşamında ve onlarla ilgili algılarda değişim ve devamlılığın boyutlarını daha iyi anlamayı sağlayacaktır. Osmanlılar, 19. yüzyılın ikinci yarısında kaleme aldıkları Mecelle'de, çocukluğun sınırlarını halen İslam hukuku çerçevesinde düşünmeye devam ediyorlardı.
Çocuk emeği, çocuk evlilikleri gibi çocuklarla ilgili sorunlardan yoğun bir şekilde bahsedildiği modern Türkiye'de, bu sorunların tarihsel arka planına yönelik ilginin azlığı şaşırtıcıdır. Osmanlı toplumunda özellikle "modernleşme süreci" öncesinde çocukların yaşamına ilişkin çağdaş dönemde çok az şey üretilmiştir. Bu anlamda elinizdeki çalışma, ele aldığı dönem bağlamında Osmanlı toplumunda çocukların yaşamına, içinde büyüdükleri ve şekillendikleri toplumla ilişkilerine değinen ilk kitaptır. Kitap birkaç konuda Osmanlı çocukluk tarihi araştırmalarına katkılar sağladığını, en azından yapılacak yeni araştırmalar için sorular ürettiğini ummaktadır. Birincisi kitap, çocukların yaşamında ve onlarla ilgili algılarda 19. yüzyılın başlarına ya da "modernleşme süreci"ne kadar bir devamlılığın olduğu hususunda ısrar etmektedir. İkincisi Osmanlıların, 19. yüzyıldan önce de çocuklar üzerine düşündükleri, tartıştıkları ve yaşam döngüsünde çocukluğu yetişkinlikten tamamen ayrı, kendine özgü özellikleri olan bir dönem olarak tanımladıklarına yönelik vurgudur. Osmanlılar, hukuki ve toplumsal olarak çocukluğu ve çocukluktan yetişkinliğe geçişi ayrıntılı bir şekilde ele almışlardır. Üçüncüsü Osmanlı toplumunda çocukların, sahip oldukları sosyal ve ekonomik aidiyetlere bağlı olarak aynı zaman ve mekânda pekâlâ farklı bir çocukluğa sahip olabilecekleri düşüncesidir. Herhalde önemli oranda maddi imkânsızlıklardan dolayı çocukluklarını başka ailelerin himayesinde geçirmek zorunda kalan çocuklar bunun için iyi bir örnek oluşturmaktadır. Dördüncüsü bu çalışma, Osmanlı "modernleşme süreci"nin çocukların yaşamında yol açtığı dönüşümlerin daha iyi anlaşılabilmesinin önemli oranda bunun öncesiyle ilgilenmekten geçtiğini önermektedir. Bunu yapmak çocukların yaşamında ve onlarla ilgili algılarda değişim ve devamlılığın boyutlarını daha iyi anlamayı sağlayacaktır. Osmanlılar, 19. yüzyılın ikinci yarısında kaleme aldıkları Mecelle'de, çocukluğun sınırlarını halen İslam hukuku çerçevesinde düşünmeye devam ediyorlardı.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat