Üç "İkinci Kitap: Kusursuz Karanlık"

Stok Kodu:
9786057567819
Boyut:
140-210-0
Sayfa Sayısı:
127
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-07-03
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
9,90
9786057567819
804844
Üç "İkinci Kitap: Kusursuz Karanlık"
Üç "İkinci Kitap: Kusursuz Karanlık"
9.90
Üç "İkinci Kitap: Kusursuz Karanlık" Kısa Özet İki bölümde toplanan hikayelerin ikincisi olan bu kitapta yer alan on bir kısa hikaye, gerçek ile hayalin karışımıdır. Her hikayede gerçeklik, her gerçeklikte ise bir parça hayal yer almaktadır. Okuyucunun derinlerdeki bu karışımları keşfedebilmesi dileği ile... ...benim adım EVA Na9872. Şimdi anlatacaklarımı birilerinin ileride bulmasını umut ederek yazıyorum. Evet, kelimenin tam anlamıyla "umut" ediyorum, başka yapabileceğim hiçbir şey yok. İki yüz yılın -tam olarak iki yüz üç yıl, altı ay ve dokuz gün- nasıl dakikalar içeri-sinde tükendiğini hâlâ aklım alamıyorken, düşünceler ışığa saldıran sinekler gibi kafamda uçuşuyor. Tüm fikirlerim, pis kokan bir parça çamura dönüşmüş zihnimde, sarmaş dolaş olmuş iğrenç solucanlar gibi beni tiksindiriyorlar. Şu an, burada tek başıma oturup dört yüz otuz milyon -tam sayıyı bilmiyorum- bireyin nasıl zamanın acıma-sızca esen rüzgârında buharlaştığını anlamaya çalışırken, tek his-sedebildiğim duygu korkuyla mayalanmış acizlikten ibaret. Her şey korkunç bir kabus gibi, daha doğrusu her şeyin korkunç bir kabus olmasını dilerdim
Üç "İkinci Kitap: Kusursuz Karanlık" Kısa Özet İki bölümde toplanan hikayelerin ikincisi olan bu kitapta yer alan on bir kısa hikaye, gerçek ile hayalin karışımıdır. Her hikayede gerçeklik, her gerçeklikte ise bir parça hayal yer almaktadır. Okuyucunun derinlerdeki bu karışımları keşfedebilmesi dileği ile... ...benim adım EVA Na9872. Şimdi anlatacaklarımı birilerinin ileride bulmasını umut ederek yazıyorum. Evet, kelimenin tam anlamıyla "umut" ediyorum, başka yapabileceğim hiçbir şey yok. İki yüz yılın -tam olarak iki yüz üç yıl, altı ay ve dokuz gün- nasıl dakikalar içeri-sinde tükendiğini hâlâ aklım alamıyorken, düşünceler ışığa saldıran sinekler gibi kafamda uçuşuyor. Tüm fikirlerim, pis kokan bir parça çamura dönüşmüş zihnimde, sarmaş dolaş olmuş iğrenç solucanlar gibi beni tiksindiriyorlar. Şu an, burada tek başıma oturup dört yüz otuz milyon -tam sayıyı bilmiyorum- bireyin nasıl zamanın acıma-sızca esen rüzgârında buharlaştığını anlamaya çalışırken, tek his-sedebildiğim duygu korkuyla mayalanmış acizlikten ibaret. Her şey korkunç bir kabus gibi, daha doğrusu her şeyin korkunç bir kabus olmasını dilerdim
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat