9786058084384
877489
https://www.hesapli24.com/tarih-yalanla-mi-baslar
Tarih Yalanla Mı Başlar?
14.66
Türk tarihindeki gerçekler hâlâ tam anlamıyla ortaya çıkartılmış değildir. Geçmişin gerçeklerini tam
bilmediğimiz için bugünün doğru bir analizini yapamıyoruz. Yalnız bizde değil dünya tarihindeki
gerçeklerin tam olarak ortaya konulması mümkün olmamıştır. Tarihçilerin babası sayılan Herodot (MÖ 5
yy) sonradan tarihçiler tarafından yalancıların babası olarak suçlanmıştı.
Tarihçinin bir görevi de bazı tarihî gerçeklerin üstünü örtmek olmuştur. İbni Haldun (1332-1406)'un dediği
gibi “Herhangi bir görüş ve dine (mezhebe) bağlılık, tarihçileri tarafsızlıktan uzaklaştırır.” Bu görüşe
tarihçiye hamilik yapan yöneticiye bağlılık da eklenebilir.
Türkler 1071 yılında Malazgirt Savaşı'nı kazandıktan sonra, Anadolu'yu bir Türk yurdu yaptı denilip
birçok gerçeğin üstü kapatılmış, binlerce yıldır bu topraklarda birçok medeniyet ve ırkın yaşadığını ve
sürekli bir karışım ve senteze uğradığı görülmek istenmemiştir. Türkler Anadolu'ya çekik gözlü, basık
burunlu, kumral, Orta Asya görünüşü ile gelip yerli halkın kadınlarıyla evlenerek karşılıklı kültür
alışverişiyle yeni bir görünüm ve sentez oluşturdular. Bu evliliklerin bayraktarlığını da Selçuklu ve
Osmanlı sultanları yaptı.
Tarih çoğunlukla hâkim sınıfın hizmetindeki tarihçiler ve bürokratlar tarafından şekillendirilmiştir.
Tarihçilerin çoğunun gözünde yöneticiler hep haklıdır sömürüye, açlığa, haksızlığa baş kaldıran halk
eşkıyadır, nankördür. Genelde tarihler bu çarpıtmalarla doludur.
Türk tarihindeki gerçekler hâlâ tam anlamıyla ortaya çıkartılmış değildir. Geçmişin gerçeklerini tam
bilmediğimiz için bugünün doğru bir analizini yapamıyoruz. Yalnız bizde değil dünya tarihindeki
gerçeklerin tam olarak ortaya konulması mümkün olmamıştır. Tarihçilerin babası sayılan Herodot (MÖ 5
yy) sonradan tarihçiler tarafından yalancıların babası olarak suçlanmıştı.
Tarihçinin bir görevi de bazı tarihî gerçeklerin üstünü örtmek olmuştur. İbni Haldun (1332-1406)'un dediği
gibi “Herhangi bir görüş ve dine (mezhebe) bağlılık, tarihçileri tarafsızlıktan uzaklaştırır.” Bu görüşe
tarihçiye hamilik yapan yöneticiye bağlılık da eklenebilir.
Türkler 1071 yılında Malazgirt Savaşı'nı kazandıktan sonra, Anadolu'yu bir Türk yurdu yaptı denilip
birçok gerçeğin üstü kapatılmış, binlerce yıldır bu topraklarda birçok medeniyet ve ırkın yaşadığını ve
sürekli bir karışım ve senteze uğradığı görülmek istenmemiştir. Türkler Anadolu'ya çekik gözlü, basık
burunlu, kumral, Orta Asya görünüşü ile gelip yerli halkın kadınlarıyla evlenerek karşılıklı kültür
alışverişiyle yeni bir görünüm ve sentez oluşturdular. Bu evliliklerin bayraktarlığını da Selçuklu ve
Osmanlı sultanları yaptı.
Tarih çoğunlukla hâkim sınıfın hizmetindeki tarihçiler ve bürokratlar tarafından şekillendirilmiştir.
Tarihçilerin çoğunun gözünde yöneticiler hep haklıdır sömürüye, açlığa, haksızlığa baş kaldıran halk
eşkıyadır, nankördür. Genelde tarihler bu çarpıtmalarla doludur.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.