Suyun Kıyısında Mimarlığın İzleri

Stok Kodu:
9789750410802
Boyut:
220-220-
Sayfa Sayısı:
280
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-12-12
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kuşe
Dili:
Türkçe
24,57
9789750410802
876264
Suyun Kıyısında Mimarlığın İzleri
Suyun Kıyısında Mimarlığın İzleri
24.57
Vedat Tokyay'ın bu kitapla ortaya koyduğu tezler, kentlinin yaşam kalitesini mimari araçlarla artırmayı hedeflemektedir. En önemli iki tez kitabın omurgasını oluşturmaktadır. Tez 1: Su; kamuya ait kentsel bir mekân olmalıdır. Suyun kıyısındaki eski limanların doğru biçimde yapılmış kentsel dönüşümleri, bu tezi güçlendirmektedir. Ayrıca, kitabın tüm örneklemelerinde su, kamunun kullandığı bir dizi mekâna dönüştüğü gibi, su kıyısının kentle olan bütünleşmesini de sağlamaktadır. Liman dönüşümleri, Hafencity, Oslo, Cenova örnekleriyle, sahil düzenlemeleri ise, İzmir, Antalya, Zadar, Porto örnekleriyle kitapta yer alıyor. Tez 2: Suyu kentle bütünleştirmenin yolu, rant yatırımlarını değil kültürel donatıları suyun kıyısına getirmektir. Kitapta adı geçen Avrupa kentlerinin tümünde, suyun kıyısının insanın alışveriş ve konaklama gereksinimlerine ayrılmadığını görürüz. İnsanlar, suyun kıyısında operaya veya bir açık hava konserine, bir sergiye, bir müzeye, bir bilim merkezine, bir yazlık sinemaya, bir toplantı mekânına, bir kitaplığa gidiyorlar. Bu şekilde, kent ile suyun kıyısı bütünleştiği gibi, kentlinin en değerli kamusal mekânlara erişimi de sağlanmış oluyor. Bu kent-su-insan üçlemesini fiziksel mekânlara dönüştüren mimarlık ise, suyun kıyısında yarattığı kamusal mekânlarla kente yeni kentsel simgeler armağan ediyor.
Vedat Tokyay'ın bu kitapla ortaya koyduğu tezler, kentlinin yaşam kalitesini mimari araçlarla artırmayı hedeflemektedir. En önemli iki tez kitabın omurgasını oluşturmaktadır. Tez 1: Su; kamuya ait kentsel bir mekân olmalıdır. Suyun kıyısındaki eski limanların doğru biçimde yapılmış kentsel dönüşümleri, bu tezi güçlendirmektedir. Ayrıca, kitabın tüm örneklemelerinde su, kamunun kullandığı bir dizi mekâna dönüştüğü gibi, su kıyısının kentle olan bütünleşmesini de sağlamaktadır. Liman dönüşümleri, Hafencity, Oslo, Cenova örnekleriyle, sahil düzenlemeleri ise, İzmir, Antalya, Zadar, Porto örnekleriyle kitapta yer alıyor. Tez 2: Suyu kentle bütünleştirmenin yolu, rant yatırımlarını değil kültürel donatıları suyun kıyısına getirmektir. Kitapta adı geçen Avrupa kentlerinin tümünde, suyun kıyısının insanın alışveriş ve konaklama gereksinimlerine ayrılmadığını görürüz. İnsanlar, suyun kıyısında operaya veya bir açık hava konserine, bir sergiye, bir müzeye, bir bilim merkezine, bir yazlık sinemaya, bir toplantı mekânına, bir kitaplığa gidiyorlar. Bu şekilde, kent ile suyun kıyısı bütünleştiği gibi, kentlinin en değerli kamusal mekânlara erişimi de sağlanmış oluyor. Bu kent-su-insan üçlemesini fiziksel mekânlara dönüştüren mimarlık ise, suyun kıyısında yarattığı kamusal mekânlarla kente yeni kentsel simgeler armağan ediyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat