Sustuğum Yerden

Stok Kodu:
9786253695491
Boyut:
135-195-
Sayfa Sayısı:
168
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-12-18
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
10,32
9786253695491
877529
Sustuğum Yerden
Sustuğum Yerden
10.32
“Acı duymayacağım. Eminim. Tanrı uyuşmuş.” İnsan, yitirilenin bıraktığı boşluğu doldurabilir mi? Şimdi yok olanın, bir zamanlar var olduğunu ispat edenler önünde dururken hepsini yıkıp geçebilir mi? 2023 yılının Yunus Nadi Öykü Ödülü sahibi Yine de Bir Şansımız Olmalı'yla edebiyat dünyasına ilk adımını atan Gamze Efe, özgün anlatım dilini devam ettirdiği ikinci öykü kitabıyla okur karşısında. Kayıpların, yasın, içimizdeki tanrıların, buyrukların, oyunların, unutulma ve aslında hep orada olma ihtimalinin öyküleri bir araya geliyor Sustuğum Yerden'de. İyileşmesi en zor hastalığa yakalanan kahramanlar yönünü ararken, tanıdık sokaklar bir bir yıkılıyor. Belki de sonunda herkes yoluna devam edecek ama sis mutlaka uzun sürecek. Buralara ne zaman yeni evler dikecekler acaba? Çirkin, ruhsuz, akıllı binaları dip dibe koyacaklar, aylık kirası iki asgari ücretlinin maaşından fazla olacak, yorgun şehir siluetine yakışacak, konfor ve görkem bağımlısı sünepe insanlar saracak evimizi. Evimiz. Evimiz var bizim. Boğuluyorum. Jandarmadan gelen tekmil seslerini duyuyorum. Dikkat! Bağırıyor komutan. Dikkat... Kış yalancısı bir güneş ışığı giriyor gözüme, tüm gölgeleri yiyor, tepecikleri aşıp gözlerimi kavuruyor. Kavruk. Her şey ne kadar kavruk. Beton yalnızlığını deliyor komutanın sesi. Dikkat, diyor, sesi sakin değil, sesi donuk değil, sesi boğuk değil. Tanrı konuşuyor. Dikkat! Ölüm böylesine dolmuşken evimize.
“Acı duymayacağım. Eminim. Tanrı uyuşmuş.” İnsan, yitirilenin bıraktığı boşluğu doldurabilir mi? Şimdi yok olanın, bir zamanlar var olduğunu ispat edenler önünde dururken hepsini yıkıp geçebilir mi? 2023 yılının Yunus Nadi Öykü Ödülü sahibi Yine de Bir Şansımız Olmalı'yla edebiyat dünyasına ilk adımını atan Gamze Efe, özgün anlatım dilini devam ettirdiği ikinci öykü kitabıyla okur karşısında. Kayıpların, yasın, içimizdeki tanrıların, buyrukların, oyunların, unutulma ve aslında hep orada olma ihtimalinin öyküleri bir araya geliyor Sustuğum Yerden'de. İyileşmesi en zor hastalığa yakalanan kahramanlar yönünü ararken, tanıdık sokaklar bir bir yıkılıyor. Belki de sonunda herkes yoluna devam edecek ama sis mutlaka uzun sürecek. Buralara ne zaman yeni evler dikecekler acaba? Çirkin, ruhsuz, akıllı binaları dip dibe koyacaklar, aylık kirası iki asgari ücretlinin maaşından fazla olacak, yorgun şehir siluetine yakışacak, konfor ve görkem bağımlısı sünepe insanlar saracak evimizi. Evimiz. Evimiz var bizim. Boğuluyorum. Jandarmadan gelen tekmil seslerini duyuyorum. Dikkat! Bağırıyor komutan. Dikkat... Kış yalancısı bir güneş ışığı giriyor gözüme, tüm gölgeleri yiyor, tepecikleri aşıp gözlerimi kavuruyor. Kavruk. Her şey ne kadar kavruk. Beton yalnızlığını deliyor komutanın sesi. Dikkat, diyor, sesi sakin değil, sesi donuk değil, sesi boğuk değil. Tanrı konuşuyor. Dikkat! Ölüm böylesine dolmuşken evimize.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat