Spinoza’da Birey ve Topluluk

Stok Kodu:
9786057872418
Boyut:
135-210-
Sayfa Sayısı:
608
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-11-23
Çeviren:
Ece Durmuş
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
25,71
9786057872418
823913
Spinoza’da Birey ve Topluluk
Spinoza’da Birey ve Topluluk
25.71
Günümüzün en büyük Spinoza yorumcularından biri olan Alexandre Matheron, conatus teorisini merkeze alır ve politikayı bir güç ontolojisi olarak düşünmenin önünü açar. Bu kitabında da Spinoza'nın Ethica'sı ile politik yapıtlarını bireylik ve ortaklık, birey ve topluluk kavramları yoluyla sistematik bir biçimde iç içe geçiriyor, tekil bireyler gibi politik toplumu da bir beden, doğrudan cismani bir varlık olarak ele alıyor. Nasıl ki Spinoza'da her birey kuvvetlerin iletişiminin bir sonucu, hareket ve durağanlığın belirli bir oranı ise, ona göre, politik toplum da duyguların ve onların iletişimlerinin bir sonucudur. Başka bir deyişle, ister tekil birey, ister politik toplum olsun, beden daima bir karşılaşma, etkileşim ve ortaklık pratiğidir. Matheron'un bu Spinoza okuması, burjuva egemenlik teorisinin önvarsaydığı, birey ile topluluk, özgürlük ile ortaklık arasındaki sözde aşılamaz boşluğu bir duygular fiziğiyle doldurur ve böylece bizi politik batıl inançlarımızın belki de en kötüsünden kurtulmaya çağırır: Ortaklık yalnızca zorunluluk değil, aynı zamanda özgürlüktür. Daha önemlisi, ortaklık ne kadar sınırsızsa, bireysel özgürlük o kadar eksiksiz ve yetkindir.
Günümüzün en büyük Spinoza yorumcularından biri olan Alexandre Matheron, conatus teorisini merkeze alır ve politikayı bir güç ontolojisi olarak düşünmenin önünü açar. Bu kitabında da Spinoza'nın Ethica'sı ile politik yapıtlarını bireylik ve ortaklık, birey ve topluluk kavramları yoluyla sistematik bir biçimde iç içe geçiriyor, tekil bireyler gibi politik toplumu da bir beden, doğrudan cismani bir varlık olarak ele alıyor. Nasıl ki Spinoza'da her birey kuvvetlerin iletişiminin bir sonucu, hareket ve durağanlığın belirli bir oranı ise, ona göre, politik toplum da duyguların ve onların iletişimlerinin bir sonucudur. Başka bir deyişle, ister tekil birey, ister politik toplum olsun, beden daima bir karşılaşma, etkileşim ve ortaklık pratiğidir. Matheron'un bu Spinoza okuması, burjuva egemenlik teorisinin önvarsaydığı, birey ile topluluk, özgürlük ile ortaklık arasındaki sözde aşılamaz boşluğu bir duygular fiziğiyle doldurur ve böylece bizi politik batıl inançlarımızın belki de en kötüsünden kurtulmaya çağırır: Ortaklık yalnızca zorunluluk değil, aynı zamanda özgürlüktür. Daha önemlisi, ortaklık ne kadar sınırsızsa, bireysel özgürlük o kadar eksiksiz ve yetkindir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat