9786253833824
874037
https://www.hesapli24.com/narsisizm-ve-nevrotik-karakter
Narsisizm ve Nevrotik Karakter
11.81
Avusturyalı bir tıp doktoru, psikoterapist ve bireysel psikoloji okulunun kurucusuydu.
Aidiyet duygularının, aile içindeki ilişkilerin ve doğum sırasının önemine vurgu yapması onu Freud'dan ve ortak çevrelerindeki diğerlerinden ayırıyordu. Alfred Adler, insanı bir bütün içinde bireysel olarak gördü ve bu nedenle psikoloji okuluna "Bireysel Psikoloji" adını verdi. Adler, bireyin yeniden uyum sürecinde sosyal unsurun önemini vurgulayan ve psikiyatriyi topluma taşıyan ilk kişiydi.
Alfred Adler'in "Narsisizm ve Nevrotik Karakter" adlı eseri, nevrotik veya "sinirli" karaktere odaklanarak Karşılaştırmalı Bireysel Psikolojisinin temel ilkelerini ana hatlarıyla belirtir. Adler, nevrotik gelişimin genellikle organ yetersizliği, zorlu aile dinamikleri veya olumsuz karşılaştırmalar gibi çocukluk deneyimlerinden kaynaklanan artmış aşağılık duygularıyla (Aşağılık Duygusu) başladığını öne sürer.
“Eğer insanlar davranışlarını doğru bir şekilde sergileyebilseydi, karakterleri yargıdan çok bu davranışlardan daha iyi anlaşılabilirdi.” G. CHR. LAİCHTENBORG
Dorlion yayınları A.ADLER'in bu değerli çalışmasını Türkçeye ilk defa çevirerek okurlarımıza buluşturmaktan mutluyuz.
Avusturyalı bir tıp doktoru, psikoterapist ve bireysel psikoloji okulunun kurucusuydu.
Aidiyet duygularının, aile içindeki ilişkilerin ve doğum sırasının önemine vurgu yapması onu Freud'dan ve ortak çevrelerindeki diğerlerinden ayırıyordu. Alfred Adler, insanı bir bütün içinde bireysel olarak gördü ve bu nedenle psikoloji okuluna "Bireysel Psikoloji" adını verdi. Adler, bireyin yeniden uyum sürecinde sosyal unsurun önemini vurgulayan ve psikiyatriyi topluma taşıyan ilk kişiydi.
Alfred Adler'in "Narsisizm ve Nevrotik Karakter" adlı eseri, nevrotik veya "sinirli" karaktere odaklanarak Karşılaştırmalı Bireysel Psikolojisinin temel ilkelerini ana hatlarıyla belirtir. Adler, nevrotik gelişimin genellikle organ yetersizliği, zorlu aile dinamikleri veya olumsuz karşılaştırmalar gibi çocukluk deneyimlerinden kaynaklanan artmış aşağılık duygularıyla (Aşağılık Duygusu) başladığını öne sürer.
“Eğer insanlar davranışlarını doğru bir şekilde sergileyebilseydi, karakterleri yargıdan çok bu davranışlardan daha iyi anlaşılabilirdi.” G. CHR. LAİCHTENBORG
Dorlion yayınları A.ADLER'in bu değerli çalışmasını Türkçeye ilk defa çevirerek okurlarımıza buluşturmaktan mutluyuz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.