Muhtıradan Darbeye; Türkiye'de Siyasetin Açıklamalı Kronolojisi (1971-1982) Türkiye'de Siyasetin Açıklamalı Kronolojisi (1971-1982)

Stok Kodu:
9789750408526
Boyut:
150-230-0
Sayfa Sayısı:
416
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-03-24
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
15,42
9789750408526
576263
Muhtıradan Darbeye; Türkiye'de Siyasetin Açıklamalı Kronolojisi (1971-1982)
Muhtıradan Darbeye; Türkiye'de Siyasetin Açıklamalı Kronolojisi (1971-1982) Türkiye'de Siyasetin Açıklamalı Kronolojisi (1971-1982)
15.42
"Bu olağanüstü dönemde..." tümcesi, Türkiye siyasetinin en çok kullanı­lan kalıplarından biri, belki birincisidir. Gerçekten Türkiye Cumhuriyeti tarihi, bir anlamda olağanüstü olaylar ve dönemler tarihidir. Bu kitap Türkiye'nin son yarım yüzyılının başında böyle bir döneme, 1971-1982 arasında yaşananlara ışık tutmayı amaçlıyor. Bu -yaklaşık- on yıl, 12 Mart 1971 Muhtırasıyla başlayan, 12 Eylül 1980 Darbesi'ne uzanan, nihayet 1982 Anayasası'yla süreklilik kazanan ‘gerçekten olağanüstü' bir dönem. "... 12 Mart 1971 Muhtırası anayasanın öngördüğü reformların gerçekleştirilmesinden söz ediyordu; oysa bu alanda hemen hiç adım atılamadı. Tam tersine, rejim otoriterleşti; hak ve özgürlüklere kısıtlamalar getirildi. 12 Eylül 1980 darbesi ise, binlerce insanın canına kıyıldığı tuzakların acımasız ortamında anayasayı bütünüyle yürürlükten kaldırdı. Cuntanın keyfince oluşturulan ‘Danışma' Meclisi, son şeklini 5 generalin verdiği yeni bir anayasa hazırladı. Özgürlükleri ve örgütlenmeyi devlet için tehlikeli sayan yeni metin, karşı görüşlerin yasaklı olduğu bir kampanya sonunda ezici çoğunlukla kabul edildi. Böylece, 12 Mart 1971'de çıkılan yolun sonuna gelinmiş oldu; ülke, yöntemi, felsefesi, dili, içeriği 1961'in çok gerisinde yeni bir hukukla yönetilmeye başlandı. 20. yüzyılın son çeyreğinde yürürlüğe giren bu metin, süreç içinde bazı değişikliklere uğradı. Ancak Türkiye siyaseti, evrensel demokrasi ilkelerine uygun, çoğulcu, katılımcı, bütünüyle yeni bir ‘toplumsal sözleşme' yapmayı başaramadı. Siyasetin onyıllardır süregelen bir vahim ihmali, Türkiye'yi, 21. Yüzyılın ilk çeyreğinde daha da geriye dönük arayışlar ve ‘buyruğu hukuk sanan' otokratik anlayışlarla yüz yüze getirdi..."
"Bu olağanüstü dönemde..." tümcesi, Türkiye siyasetinin en çok kullanı­lan kalıplarından biri, belki birincisidir. Gerçekten Türkiye Cumhuriyeti tarihi, bir anlamda olağanüstü olaylar ve dönemler tarihidir. Bu kitap Türkiye'nin son yarım yüzyılının başında böyle bir döneme, 1971-1982 arasında yaşananlara ışık tutmayı amaçlıyor. Bu -yaklaşık- on yıl, 12 Mart 1971 Muhtırasıyla başlayan, 12 Eylül 1980 Darbesi'ne uzanan, nihayet 1982 Anayasası'yla süreklilik kazanan ‘gerçekten olağanüstü' bir dönem. "... 12 Mart 1971 Muhtırası anayasanın öngördüğü reformların gerçekleştirilmesinden söz ediyordu; oysa bu alanda hemen hiç adım atılamadı. Tam tersine, rejim otoriterleşti; hak ve özgürlüklere kısıtlamalar getirildi. 12 Eylül 1980 darbesi ise, binlerce insanın canına kıyıldığı tuzakların acımasız ortamında anayasayı bütünüyle yürürlükten kaldırdı. Cuntanın keyfince oluşturulan ‘Danışma' Meclisi, son şeklini 5 generalin verdiği yeni bir anayasa hazırladı. Özgürlükleri ve örgütlenmeyi devlet için tehlikeli sayan yeni metin, karşı görüşlerin yasaklı olduğu bir kampanya sonunda ezici çoğunlukla kabul edildi. Böylece, 12 Mart 1971'de çıkılan yolun sonuna gelinmiş oldu; ülke, yöntemi, felsefesi, dili, içeriği 1961'in çok gerisinde yeni bir hukukla yönetilmeye başlandı. 20. yüzyılın son çeyreğinde yürürlüğe giren bu metin, süreç içinde bazı değişikliklere uğradı. Ancak Türkiye siyaseti, evrensel demokrasi ilkelerine uygun, çoğulcu, katılımcı, bütünüyle yeni bir ‘toplumsal sözleşme' yapmayı başaramadı. Siyasetin onyıllardır süregelen bir vahim ihmali, Türkiye'yi, 21. Yüzyılın ilk çeyreğinde daha da geriye dönük arayışlar ve ‘buyruğu hukuk sanan' otokratik anlayışlarla yüz yüze getirdi..."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat