Modern Alman Felsefesi

Stok Kodu:
9789753970167
Boyut:
0-0-0
Sayfa Sayısı:
200
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2000-01-01
Çeviren:
Aziz Yardımlı
Kapak Türü:
Kuşe
Kağıt Türü:
1.Hamur
Dili:
Türkçe
23,64
9789753970167
445942
Modern Alman Felsefesi
Modern Alman Felsefesi
23.64
Bilimin özgür olması gerekir. Ama olmayabilir. Tarihsel, kültürel, giderek kişisel etmenler tarafından belirlenebilir. Bu düşüncenin köleliğidir, ve bir olgudur. Ama bir olgu olması onu gerçek yapmaz. Ve modern Alman felsefesi de bir olgu olmasına karşın gerçek değil, felsefenin kavramına uygun bir felsefe değildir. Rüdiger Bubner modern, ya da daha doğrusu çağdaş" Alman felsefesinin sayısız düşünürünün emeği ile on yıllar boyunca üretilen bir yanılgılar birikimini anlatmaya çalışmakta, ve görüngüye kendisi bir görüngü olarak katılmaktadır. Sonuç bir yorumdur. Felsefi düşüncenin bir tarihinin olması olgusunun bizi genellikle olduğundan daha çok şaşırtması gerekir. Eğer bu doğru ise, o zaman felsefenin sürekli olarak tarihsel kalması gerektiği görüşü daha da şaşırtıcı olmalıdır. Ama eğer tarihsellik yalnızca görelilik ve dolayısıyla saçmalık değilse, eğer tarihsel olan o denli de ereksel ise, eğer özsel olarak ussal olan insanlığın büyümesi, estetik, moral, ve entellektüel gelişiminin kendisi bir olgu ise, o zaman bilginin ve bilimin, estetik duyarlığın, moral ve törel karakterin bir Tarihe gereksinmemesi şaşırtıcı, aslında saçma olurdu. Homo sapiens mağaraya doğmak ve mağaradan Sokrates'in gün ışığına çıkmak zorundadır çünkü bilme yetisi ile donatılı olmasına, Doğadan daha çoğu olmasına, Tin olmasına karşın başlangıçta yalnızca Doğadır, ve önünde kendini ne ise o yapması için, büyümesi için, kendini kavramına uygun gerçek insan yapması, gerçeği bilerek gerçek olması için geçmesi gereken bir Tarih vardır. Felsefe hiç kuşkusuz insanın kendisi ile birlikte büyümektedir, ve bu şaşırtıcı değildir. Şaşırtıcı olması gereken şey felsefe büyürken felsefecinin büyümemesi, felsefenin bir Tarihinin olduğunu ve kendisinin sıradan bilincinde olduğu gibi felsefi bilincinde de o tarihin bir özeti olduğunu anlamamasıdır. Usdışının doruğu olan şey Dünya-Tini özgür istencini kavramışken ve geleneği, despotizmi ve barbarlığı yenmek için çalışıp çabalarken felsefecinin bilgisizliğe, bilmeme hırsına, kuşkuculuğa, nihilizme ve pozitivizme teslim olması, giderek Heidegger ve Sartre ve başka pekçokları durumunda gördüğümüz gibi dosdoğru despotizmin kendisine katılmasıdır. Aziz Yardımlı MODERN ALMAN FELSEFESİ / İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER Önsöz 7 Giriş: Felsefenin tarihselliği üzerine 9 1 Fenomenoloji ve hermeneutik Husserl'in başlangıcı 17 Fenomenolojik yöntem 20 Heidegger'in fenomenolojiyi dönüştürmesi 25 Hermeneutiğe geçiş 29 Bunalım ve yaşam-dünyası 34 Çözülmemiş problemler 37 Toplumsal bilimde ve mantıkta sonuçlar 41 Heidegger'in geç felsefesi 46 Gadamer'in hermeneutiği 50 Dilbilimsel anlak ya da kılgı 53 Geçmişin sürmekte olan etkisi 57 Gerçeklik 63 2 Dil felsefesi ve bilim kuramı Felsefi bir odak olarak dil 65 Dil-oyununun uyarlanması 66 Aşkınsal pragmatik nedir 70 Tartışma için kılgısal önsavlar 73 Aşkınsal derin-düşünme 77 Törel perspektifler 81 Fenomenoloji ve dilbilimsel çözümleme 84 Geleneksel temalar 88 Bilim kuramı üzerine birkaç söz 93 Popper'ın konumu 95 Eleştirel ussalcılık 98 Anlağın açıklaması 103 Değerler problemi 108 Bilişsel çıkarlar 112 Paradigmanın tarihselliği 114 Paradigma-değişiminde diyalektik 119 Stegmüller'in ortodoksluğu savunusu 122 Yapılaştırmacılık 125 Kararcılık ya da aşkınsal temel 129 Kılgısal diluzluğu 133 3 Diyalektik ve kılgı felsefesi Bir yöntem olarak diyalektik 137 Hegel rönesansı 139 Eytişimsel mantık 142 Lukács'ın etkisi 147 Neo-Marxistler 150 Eleştirel kuram 153 İdeolojinin eleştirisinin paradoksları 156 Adorno'nun estetiğe kayışı 158 Habermas'ın kavrayışı 161 Karşıçıkışlar 164 Kuram ve kılgı 167 Toplumsal Sözleşmenin öğeleri 171 Bir çember 174 Kılgı felsefesi 177 Eski ve yeni görevler 180 İnsanbilim ve toplumbilim 182 Eylem kuramı 186 Son vargılar 190 Sözlük 193 Dizin 197
Bilimin özgür olması gerekir. Ama olmayabilir. Tarihsel, kültürel, giderek kişisel etmenler tarafından belirlenebilir. Bu düşüncenin köleliğidir, ve bir olgudur. Ama bir olgu olması onu gerçek yapmaz. Ve modern Alman felsefesi de bir olgu olmasına karşın gerçek değil, felsefenin kavramına uygun bir felsefe değildir. Rüdiger Bubner modern, ya da daha doğrusu çağdaş" Alman felsefesinin sayısız düşünürünün emeği ile on yıllar boyunca üretilen bir yanılgılar birikimini anlatmaya çalışmakta, ve görüngüye kendisi bir görüngü olarak katılmaktadır. Sonuç bir yorumdur. Felsefi düşüncenin bir tarihinin olması olgusunun bizi genellikle olduğundan daha çok şaşırtması gerekir. Eğer bu doğru ise, o zaman felsefenin sürekli olarak tarihsel kalması gerektiği görüşü daha da şaşırtıcı olmalıdır. Ama eğer tarihsellik yalnızca görelilik ve dolayısıyla saçmalık değilse, eğer tarihsel olan o denli de ereksel ise, eğer özsel olarak ussal olan insanlığın büyümesi, estetik, moral, ve entellektüel gelişiminin kendisi bir olgu ise, o zaman bilginin ve bilimin, estetik duyarlığın, moral ve törel karakterin bir Tarihe gereksinmemesi şaşırtıcı, aslında saçma olurdu. Homo sapiens mağaraya doğmak ve mağaradan Sokrates'in gün ışığına çıkmak zorundadır çünkü bilme yetisi ile donatılı olmasına, Doğadan daha çoğu olmasına, Tin olmasına karşın başlangıçta yalnızca Doğadır, ve önünde kendini ne ise o yapması için, büyümesi için, kendini kavramına uygun gerçek insan yapması, gerçeği bilerek gerçek olması için geçmesi gereken bir Tarih vardır. Felsefe hiç kuşkusuz insanın kendisi ile birlikte büyümektedir, ve bu şaşırtıcı değildir. Şaşırtıcı olması gereken şey felsefe büyürken felsefecinin büyümemesi, felsefenin bir Tarihinin olduğunu ve kendisinin sıradan bilincinde olduğu gibi felsefi bilincinde de o tarihin bir özeti olduğunu anlamamasıdır. Usdışının doruğu olan şey Dünya-Tini özgür istencini kavramışken ve geleneği, despotizmi ve barbarlığı yenmek için çalışıp çabalarken felsefecinin bilgisizliğe, bilmeme hırsına, kuşkuculuğa, nihilizme ve pozitivizme teslim olması, giderek Heidegger ve Sartre ve başka pekçokları durumunda gördüğümüz gibi dosdoğru despotizmin kendisine katılmasıdır. Aziz Yardımlı MODERN ALMAN FELSEFESİ / İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER Önsöz 7 Giriş: Felsefenin tarihselliği üzerine 9 1 Fenomenoloji ve hermeneutik Husserl'in başlangıcı 17 Fenomenolojik yöntem 20 Heidegger'in fenomenolojiyi dönüştürmesi 25 Hermeneutiğe geçiş 29 Bunalım ve yaşam-dünyası 34 Çözülmemiş problemler 37 Toplumsal bilimde ve mantıkta sonuçlar 41 Heidegger'in geç felsefesi 46 Gadamer'in hermeneutiği 50 Dilbilimsel anlak ya da kılgı 53 Geçmişin sürmekte olan etkisi 57 Gerçeklik 63 2 Dil felsefesi ve bilim kuramı Felsefi bir odak olarak dil 65 Dil-oyununun uyarlanması 66 Aşkınsal pragmatik nedir 70 Tartışma için kılgısal önsavlar 73 Aşkınsal derin-düşünme 77 Törel perspektifler 81 Fenomenoloji ve dilbilimsel çözümleme 84 Geleneksel temalar 88 Bilim kuramı üzerine birkaç söz 93 Popper'ın konumu 95 Eleştirel ussalcılık 98 Anlağın açıklaması 103 Değerler problemi 108 Bilişsel çıkarlar 112 Paradigmanın tarihselliği 114 Paradigma-değişiminde diyalektik 119 Stegmüller'in ortodoksluğu savunusu 122 Yapılaştırmacılık 125 Kararcılık ya da aşkınsal temel 129 Kılgısal diluzluğu 133 3 Diyalektik ve kılgı felsefesi Bir yöntem olarak diyalektik 137 Hegel rönesansı 139 Eytişimsel mantık 142 Lukács'ın etkisi 147 Neo-Marxistler 150 Eleştirel kuram 153 İdeolojinin eleştirisinin paradoksları 156 Adorno'nun estetiğe kayışı 158 Habermas'ın kavrayışı 161 Karşıçıkışlar 164 Kuram ve kılgı 167 Toplumsal Sözleşmenin öğeleri 171 Bir çember 174 Kılgı felsefesi 177 Eski ve yeni görevler 180 İnsanbilim ve toplumbilim 182 Eylem kuramı 186 Son vargılar 190 Sözlük 193 Dizin 197
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat