Meşrutiyet Dönemi Tartışmaları Osmanlı’da İslami Basının Gündemi

Stok Kodu:
9786259400600
Boyut:
135-210-
Sayfa Sayısı:
256
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-10-10
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
15,10
9786259400600
818540
Meşrutiyet Dönemi Tartışmaları Osmanlı’da İslami Basının Gündemi
Meşrutiyet Dönemi Tartışmaları Osmanlı’da İslami Basının Gündemi
15.10
“Müslümanların Tanzimat ile cumhuriyet arası yaşanan modernleşme dönemini büyük sancılarla geçirdiği, ümmetin en acı, en uzun ve bir o kadar da fikri bunalıma maruz kaldığı, tartışmadan uzaktır. 19 yüzyılın ortalarından itibaren başlayan ve 21 yüzyılda da devam etmekte olan bu buhran dönemi, hakiki anlamda üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir dönemdir. 21 yüzyılda konuşulan, tartışılan, üzerinde uzun soluklu çatışmaların yaşandığı fakat bir türlü bir çözüme de kavuşmayan her ne varsa, geçmiş yüz elli yılın devamı olarak kendisini göstermektedir. Bizler, günümüzde konuştuğumuz, yazıp çizdiğimiz, birbirimizle yer yer düşman olduğumuz yüz elli yıllık buhran ikliminin mirasını paylaşamayan varisleriyiz. Ve seleflerimizin yaptığı ne hata varsa, yapmaya devam etmekteyiz.” Bir dönem Müslümanların Meşrutiyet temelli talepler barındıran beklentilerinin yol açtığı sonuçlar, günümüzde demokratik temelli taleplerde bulunarak felâha ereceğini düşünen İslamcılar tarafından hakkıyla değerlendirilebiliyor mu? Bir dönem Müslüman cenahın İttihat Terakki'ye teveccühüyle yaşanan siyasi kırılma, onların halefleri tarafından bugün nasıl yorumlanıyor? Bugün bir daha düşünelim! Yaklaşık yüz elli yıldan bu yana Müslümanların, “Vâ esefâ, vâ hasretâ, vâ hayfâ” diyebilecekleri, ellerinden alınırsa sızlanıp dövünecekleri, çırpınıp ağlayacakları daha neyi kaldı? *** Çalışmaların yaşanan bunalımları doğru anlamaya ve çözüme yönelik sahih bir yola çıkışa vesile olmasını dileriz.
“Müslümanların Tanzimat ile cumhuriyet arası yaşanan modernleşme dönemini büyük sancılarla geçirdiği, ümmetin en acı, en uzun ve bir o kadar da fikri bunalıma maruz kaldığı, tartışmadan uzaktır. 19 yüzyılın ortalarından itibaren başlayan ve 21 yüzyılda da devam etmekte olan bu buhran dönemi, hakiki anlamda üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir dönemdir. 21 yüzyılda konuşulan, tartışılan, üzerinde uzun soluklu çatışmaların yaşandığı fakat bir türlü bir çözüme de kavuşmayan her ne varsa, geçmiş yüz elli yılın devamı olarak kendisini göstermektedir. Bizler, günümüzde konuştuğumuz, yazıp çizdiğimiz, birbirimizle yer yer düşman olduğumuz yüz elli yıllık buhran ikliminin mirasını paylaşamayan varisleriyiz. Ve seleflerimizin yaptığı ne hata varsa, yapmaya devam etmekteyiz.” Bir dönem Müslümanların Meşrutiyet temelli talepler barındıran beklentilerinin yol açtığı sonuçlar, günümüzde demokratik temelli taleplerde bulunarak felâha ereceğini düşünen İslamcılar tarafından hakkıyla değerlendirilebiliyor mu? Bir dönem Müslüman cenahın İttihat Terakki'ye teveccühüyle yaşanan siyasi kırılma, onların halefleri tarafından bugün nasıl yorumlanıyor? Bugün bir daha düşünelim! Yaklaşık yüz elli yıldan bu yana Müslümanların, “Vâ esefâ, vâ hasretâ, vâ hayfâ” diyebilecekleri, ellerinden alınırsa sızlanıp dövünecekleri, çırpınıp ağlayacakları daha neyi kaldı? *** Çalışmaların yaşanan bunalımları doğru anlamaya ve çözüme yönelik sahih bir yola çıkışa vesile olmasını dileriz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat