Mahpus Arkadaşlarım; Hapishane Defterleri Hapishane Defterleri

Stok Kodu:
9786051216683
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
288
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2020-03-05
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
11,55
9786051216683
547545
Mahpus Arkadaşlarım; Hapishane Defterleri
Mahpus Arkadaşlarım; Hapishane Defterleri Hapishane Defterleri
11.55
İnsanlık ve kâinat için en gerekli husus hiçbir tartışmaya mahal bırakmaksızın adalettir. En küçük kurum aileden başlayarak hemen her canlının yaratılıştan hak ettiği adalet bozulduğu ve tartışılmaya başlandığı her dönemde telafisi mümkün olmayan acılar yaşanmıştır. 100 yıla yaklaşan cumhuriyet tecrübemizde ve elbette daha evvelinde de adaletin tevzisi en büyük mesele olmaktan çıkartılamamıştır. Cumhuriyet kurulurken inşa edilen ve normatif hukuk kaidelerinden uzak İstiklal Mahkemeleri bir süre sonra yerlerini sıkıyönetim mahkemelerine, sıkıyönetim mahkemeleri kısa zamanda devlet güvenlik mahkemelerine, devlet güvenlik mahkemeleri de özel yetkili mahkemelere dönüşmüştür. Şimdilerde ise sulh hukuk mahkemeleri üzerinden adalet alanında ki "olağanüstü hâl" devam etmektedir. Terör, örgütlü suçlar, uyuşturucu ve son zamanların moda tabiri ile katalog suçların yargılama mercii normal mahkemeler olmadıkça hukukun olağanüstü hâlden kurtulduğu söylenemez. Bahusus son yıllarda adaletin tecellisinde inanılmaz hadiseler yaşanmaktadır. Öyle ki hukuk bir öç alma manivelasına dönüşmüş, adalet beklemek Samuel Beckett'in Godot'unu beklemek kadar anlam kazanmıştır. Cezaevlerinin tavanları ve duvarları mazlumların, çaresizlerin, kimsesizlerin, yoksulların umutsuzluğuyla kapkara olmuş, pek çok insan onurundan, itibarından, mevkisinden edilerek itibar suikastine maruz bırakılmıştır. Özgürlük ve ekmek adalet getirmez. Oysa eşitlik değil ama adalet özgürlük ve ekmeğe giden yolu tahkim ve inşa eder.
İnsanlık ve kâinat için en gerekli husus hiçbir tartışmaya mahal bırakmaksızın adalettir. En küçük kurum aileden başlayarak hemen her canlının yaratılıştan hak ettiği adalet bozulduğu ve tartışılmaya başlandığı her dönemde telafisi mümkün olmayan acılar yaşanmıştır. 100 yıla yaklaşan cumhuriyet tecrübemizde ve elbette daha evvelinde de adaletin tevzisi en büyük mesele olmaktan çıkartılamamıştır. Cumhuriyet kurulurken inşa edilen ve normatif hukuk kaidelerinden uzak İstiklal Mahkemeleri bir süre sonra yerlerini sıkıyönetim mahkemelerine, sıkıyönetim mahkemeleri kısa zamanda devlet güvenlik mahkemelerine, devlet güvenlik mahkemeleri de özel yetkili mahkemelere dönüşmüştür. Şimdilerde ise sulh hukuk mahkemeleri üzerinden adalet alanında ki "olağanüstü hâl" devam etmektedir. Terör, örgütlü suçlar, uyuşturucu ve son zamanların moda tabiri ile katalog suçların yargılama mercii normal mahkemeler olmadıkça hukukun olağanüstü hâlden kurtulduğu söylenemez. Bahusus son yıllarda adaletin tecellisinde inanılmaz hadiseler yaşanmaktadır. Öyle ki hukuk bir öç alma manivelasına dönüşmüş, adalet beklemek Samuel Beckett'in Godot'unu beklemek kadar anlam kazanmıştır. Cezaevlerinin tavanları ve duvarları mazlumların, çaresizlerin, kimsesizlerin, yoksulların umutsuzluğuyla kapkara olmuş, pek çok insan onurundan, itibarından, mevkisinden edilerek itibar suikastine maruz bırakılmıştır. Özgürlük ve ekmek adalet getirmez. Oysa eşitlik değil ama adalet özgürlük ve ekmeğe giden yolu tahkim ve inşa eder.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat