İnsanın Anlama Yetisi Üzerine

Stok Kodu:
9786056924545
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
232
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-03-27
Çeviren:
Selmin Evrim
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
11,96
9786056924545
600410
İnsanın Anlama Yetisi Üzerine
İnsanın Anlama Yetisi Üzerine
11.96
"Olguya ait bir şeyle ilgili bütün uslamlamalar, neden-etki ilişkisi üzerine kurulu görünür. Esasen belleğimizde duyularımızın tanıklık ve besbelliliğini aşmamıza izin veren de yalnız bu bağlantıdır. Örneğin adamın birine, tanığı bulunmadığı bir olguya ait şeyin gerçek¬liğine neden inandığını sorunuz. Söz gelişi arkada¬şının Fransa'da, yazlıkta olduğuna niçin inan¬dığını sorunuz. O, size bir sebep gösterecektir ve bu sebep de arkadaşından ya bir mektup almış veya arkadaşının daha önceki karar ve vaatlerini bilmiş olması gibi başka bir olgudur. Boş bir adada, bir saat veya herhangi başka bir alet bulacak bir kişi de bun¬dan, bu adada, eskiden insanlar yaşamıştır sonucunu çıkarır. İşte olgu alanındaki bütün uslamlamalarımız hep aynı yapıdadır. Daima şimdiki olgu ile bundan çıkarsanan arasında bir bağ ol¬duğu varsayılır. Eğer bu ikisini birbirine hiçbir şey bağlamasaydı, çıkarsama, büsbütün gü¬venilmez olurdu. Karanlıkta heceli sesler ve kavranabilir sözler kulağımıza gelecek olursa, orada bir insanın bulunduğuna güven getiririz. Niçin? Bu gürültülerin sıkı sıkıya bağlı bulun¬dukları insan doğası ve yapısının sonucu olduk¬ları için değil de niçin? Eğer biz, bu çeşit bü¬tün uslamlamaları inceleyecek olursak, görürüz ki bunlar nedenle etki bağlantısı üzerine kurulu¬dur ve bu bağlantının kendisi, yakın veya uzak, doğrudan doğruya veya birbirine bitişiktir. Örneğin sıcaklıkla aydınlık, ateşin birbirine biti¬şik etkilerdir; şu şekilde ki bu etkilerin birinden ötekini çıkarmak yerindedir."
"Olguya ait bir şeyle ilgili bütün uslamlamalar, neden-etki ilişkisi üzerine kurulu görünür. Esasen belleğimizde duyularımızın tanıklık ve besbelliliğini aşmamıza izin veren de yalnız bu bağlantıdır. Örneğin adamın birine, tanığı bulunmadığı bir olguya ait şeyin gerçek¬liğine neden inandığını sorunuz. Söz gelişi arkada¬şının Fransa'da, yazlıkta olduğuna niçin inan¬dığını sorunuz. O, size bir sebep gösterecektir ve bu sebep de arkadaşından ya bir mektup almış veya arkadaşının daha önceki karar ve vaatlerini bilmiş olması gibi başka bir olgudur. Boş bir adada, bir saat veya herhangi başka bir alet bulacak bir kişi de bun¬dan, bu adada, eskiden insanlar yaşamıştır sonucunu çıkarır. İşte olgu alanındaki bütün uslamlamalarımız hep aynı yapıdadır. Daima şimdiki olgu ile bundan çıkarsanan arasında bir bağ ol¬duğu varsayılır. Eğer bu ikisini birbirine hiçbir şey bağlamasaydı, çıkarsama, büsbütün gü¬venilmez olurdu. Karanlıkta heceli sesler ve kavranabilir sözler kulağımıza gelecek olursa, orada bir insanın bulunduğuna güven getiririz. Niçin? Bu gürültülerin sıkı sıkıya bağlı bulun¬dukları insan doğası ve yapısının sonucu olduk¬ları için değil de niçin? Eğer biz, bu çeşit bü¬tün uslamlamaları inceleyecek olursak, görürüz ki bunlar nedenle etki bağlantısı üzerine kurulu¬dur ve bu bağlantının kendisi, yakın veya uzak, doğrudan doğruya veya birbirine bitişiktir. Örneğin sıcaklıkla aydınlık, ateşin birbirine biti¬şik etkilerdir; şu şekilde ki bu etkilerin birinden ötekini çıkarmak yerindedir."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat