9786256194380
876351
https://www.hesapli24.com/ilkel-zihniyette-dogaustu-ve-doga-anlayisi-ii
İlkel Zihniyette Doğaüstü ve Doğa Anlayışı - II
12.83
“Sözcüğün geleneksel anlamında ilkeller, gündelik yaşamda olan bitenleri doğaüstü gibi
görünenlerden çok net bir şekilde ayırmakla birlikte konuşurken bunları asla birbirlerinden
ayırmazlar. Bu insanlar için “imkânsız” diye bir şey yoktur. Bizim mucize olarak
nitelendirdiğimiz şeyi sıradan bir şey olarak kabul ederler. Bu olay onları genellikle
duygulandırır ancak hiçbir zaman şaşırtmaz. İlkel insanlar kendilerini şaşırtan olayları tanrı
ve benzeri varlıklarla değil görünmez güçlerin eylemleriyle ilişkilendirirler. Giriştikleri
işlerde başarılı ya da başarısız olmalarını, topluluğun refahı ya da talihsizliği, topluluk
üyelerinin yaşamı ve ölümünü hep bu etraflarını kuşatan sayılamayacak kadar çok güce,
“ruha”, etkiye, üzerlerinde baskı kuran görünmez kuvvetlere bağlarlar. Bunlar onların
yazgısını belirleyen temel güçlerdir. Özetle sürekli bir şekilde kendi zihinlerinde
canlandırdıkları ve korktukları doğaüstünü doğanın bir parçası olarak kabul ettikleri
söylenebilir.”
Antropolojinin kurucu isimlerinden Lucien Lévy-Bruhl ilkel toplumlara ilişkin bu genel
sunum ve odaklandığı temel meselenin ardından, “görünmez güçleri çalışmamın merkezine
yerleştirerek ilkel insanların ‘doğaüstünü' zihinlerinde nasıl canlandırdıklarını, sürekli bir
şekilde kişi ya da ait olduğu grubun başına gelenlerden nasıl sorumlu tuttuklarını, günün her
anında mevcudiyet ve eylemlerinden korktukları her türlü gizli güç ve etkilere karşı nasıl bir
tavır takındıklarını belirlemeye” çalışmaktadır.
“Sözcüğün geleneksel anlamında ilkeller, gündelik yaşamda olan bitenleri doğaüstü gibi
görünenlerden çok net bir şekilde ayırmakla birlikte konuşurken bunları asla birbirlerinden
ayırmazlar. Bu insanlar için “imkânsız” diye bir şey yoktur. Bizim mucize olarak
nitelendirdiğimiz şeyi sıradan bir şey olarak kabul ederler. Bu olay onları genellikle
duygulandırır ancak hiçbir zaman şaşırtmaz. İlkel insanlar kendilerini şaşırtan olayları tanrı
ve benzeri varlıklarla değil görünmez güçlerin eylemleriyle ilişkilendirirler. Giriştikleri
işlerde başarılı ya da başarısız olmalarını, topluluğun refahı ya da talihsizliği, topluluk
üyelerinin yaşamı ve ölümünü hep bu etraflarını kuşatan sayılamayacak kadar çok güce,
“ruha”, etkiye, üzerlerinde baskı kuran görünmez kuvvetlere bağlarlar. Bunlar onların
yazgısını belirleyen temel güçlerdir. Özetle sürekli bir şekilde kendi zihinlerinde
canlandırdıkları ve korktukları doğaüstünü doğanın bir parçası olarak kabul ettikleri
söylenebilir.”
Antropolojinin kurucu isimlerinden Lucien Lévy-Bruhl ilkel toplumlara ilişkin bu genel
sunum ve odaklandığı temel meselenin ardından, “görünmez güçleri çalışmamın merkezine
yerleştirerek ilkel insanların ‘doğaüstünü' zihinlerinde nasıl canlandırdıklarını, sürekli bir
şekilde kişi ya da ait olduğu grubun başına gelenlerden nasıl sorumlu tuttuklarını, günün her
anında mevcudiyet ve eylemlerinden korktukları her türlü gizli güç ve etkilere karşı nasıl bir
tavır takındıklarını belirlemeye” çalışmaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.