HMK - 3. Cilt - Yazılı Yargılama Usulü • Basit Yargılama Usulü • Çekişmesiz Yargı

Stok Kodu:
9786258385403
Boyut:
160-235-0
Sayfa Sayısı:
594
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-09-05
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
9,78
9786258385403
814953
HMK - 3. Cilt - Yazılı Yargılama Usulü • Basit Yargılama Usulü • Çekişmesiz Yargı
HMK - 3. Cilt - Yazılı Yargılama Usulü • Basit Yargılama Usulü • Çekişmesiz Yargı
9.78
Bu çalışma, mütevazi nitelikte uygulamaya yönelik, en güncel ve en yeni tarihli içtihatlardan hazırlanmış olan, HMK. m.118-186, m.316-322 ve m.383-388 mevzuat incelemesidir. Çalışmada bulunan örnekler istinaf özetlerinden alınmıştır. Çalışmadan özetler; Sulh hukuk mahkemelerinde görülecek davalar basit yargılama usulüne tabîdir (HMK m. 316/1-a). Basit yargılama usulünde HMK'nın 318. maddesi uyarınca “Taraflar dilekçeleri ile birlikte, tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın delili olduğunu da belirterek bildirmek; ellerinde bulunan delillerini dilekçelerine eklemek ve başka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayan bilgilere dilekçelerinde yer vermek zorundadır” ve yazılı yargılama usulünden farklı olarak iddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı dava açılmasıyla; savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlar (HMK m. 319). HMK ve diğer kanunlarda basit yargılama usulü hakkında hüküm bulunmayan hâllerde, yazılı yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır (HMK m. 322/1). Yazılı yargılama usulünde ise mahkeme ön inceleme duruşmasına daveti sırasında taraflara “Davetiyenin tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içinde tarafların dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları, bu hususların verilen süre içinde yerine getirilmemesi hâlinde o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarına karar verileceği”ni ihtar eder (HMK'nın 22.07.2020 tarihli, 7251 sayılı Kanun ile değişik 139. maddesinin 1/ç bendi; değişiklik öncesi hâliyle m. 140/5-1. cümlesi). Bu ihtara rağmen dilekçelerinde gösterdikleri belgeleri sunmayan veya belgelerin getirtilmesi için gerekli açıklamayı yapmayan tarafın bu delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilir (HMK'nın 7251 sayılı Kanun ile değişik 140. maddesi; değişiklik öncesi hâliyle m. 140/5-2. cümlesi). Anılan hükümlerin HMK'nın 322/1. maddesi gereği basit yargılama usulünde de işlerlik kazanacağında tereddüt bulunmamaktadır. Basit yargılama usulü 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun “Yetkili ve görevli mahkeme ve yargılama usulü” başlığını taşıyan 37. maddesinde “Bu Kanundan doğan tüm anlaşmazlıkların adli yargıda çözümlenmesi gerekenleri, taşınmaz malın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemelerinde basit yargılama usulü ile görülür.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Bu nedenle Kamulaştırma Kanunu'nda açıkça “idari yargıda görülür” şeklinde düzenlenmeyen uyuşmazlıklar, adli yargıda taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesinde görülecektir.
Bu çalışma, mütevazi nitelikte uygulamaya yönelik, en güncel ve en yeni tarihli içtihatlardan hazırlanmış olan, HMK. m.118-186, m.316-322 ve m.383-388 mevzuat incelemesidir. Çalışmada bulunan örnekler istinaf özetlerinden alınmıştır. Çalışmadan özetler; Sulh hukuk mahkemelerinde görülecek davalar basit yargılama usulüne tabîdir (HMK m. 316/1-a). Basit yargılama usulünde HMK'nın 318. maddesi uyarınca “Taraflar dilekçeleri ile birlikte, tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın delili olduğunu da belirterek bildirmek; ellerinde bulunan delillerini dilekçelerine eklemek ve başka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayan bilgilere dilekçelerinde yer vermek zorundadır” ve yazılı yargılama usulünden farklı olarak iddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı dava açılmasıyla; savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlar (HMK m. 319). HMK ve diğer kanunlarda basit yargılama usulü hakkında hüküm bulunmayan hâllerde, yazılı yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır (HMK m. 322/1). Yazılı yargılama usulünde ise mahkeme ön inceleme duruşmasına daveti sırasında taraflara “Davetiyenin tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içinde tarafların dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları, bu hususların verilen süre içinde yerine getirilmemesi hâlinde o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarına karar verileceği”ni ihtar eder (HMK'nın 22.07.2020 tarihli, 7251 sayılı Kanun ile değişik 139. maddesinin 1/ç bendi; değişiklik öncesi hâliyle m. 140/5-1. cümlesi). Bu ihtara rağmen dilekçelerinde gösterdikleri belgeleri sunmayan veya belgelerin getirtilmesi için gerekli açıklamayı yapmayan tarafın bu delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilir (HMK'nın 7251 sayılı Kanun ile değişik 140. maddesi; değişiklik öncesi hâliyle m. 140/5-2. cümlesi). Anılan hükümlerin HMK'nın 322/1. maddesi gereği basit yargılama usulünde de işlerlik kazanacağında tereddüt bulunmamaktadır. Basit yargılama usulü 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun “Yetkili ve görevli mahkeme ve yargılama usulü” başlığını taşıyan 37. maddesinde “Bu Kanundan doğan tüm anlaşmazlıkların adli yargıda çözümlenmesi gerekenleri, taşınmaz malın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemelerinde basit yargılama usulü ile görülür.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Bu nedenle Kamulaştırma Kanunu'nda açıkça “idari yargıda görülür” şeklinde düzenlenmeyen uyuşmazlıklar, adli yargıda taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesinde görülecektir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat