Her Şey Normalmiş Gibi

Stok Kodu:
9789750539213
Boyut:
130-195-
Sayfa Sayısı:
210
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-12-12
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
12,01
9789750539213
876278
Her Şey Normalmiş Gibi
Her Şey Normalmiş Gibi
12.01
“Ve bir şey daha söyleyeyim bak, aşk gelecek değildir Lora, geçmiştir. Benim kemiklerimden ve etimden ve kanımdan, senin damarlarından ve tükürüğünden doğmuştur aşk. İki insan birbirinin yarınına değil, hakikatine âşık olur. Tarihin fırlatıp o âna attığı iki çıplak varlığız biz. Biz. Yani âşıklar.” Farklı dünyalardan iki insan: Arda ve Lora. Onları zorlu bir ilişkinin ana karakterleri yapan şey ne olabilir? Tesadüf mü, yoksa ikisinin de varoluş hikâyesinde saklı bir sebep mi? Her Şey Normalmiş Gibi'de genç bir adamın gözünden bakıyoruz yaşadığımız kaotik günlere. Onunla birlikte hem sevdiği kadını tanımaya ve anlamaya çalışıyoruz hem de son dönemin siyasi ve toplumsal atmosferini yeniden gözden geçiriyoruz. Gaye Boralıoğlu, bir ucu İstanbul'un göbeğinde diğer ucu Diyarbakır'ın rüzgârında gezinen bu hikâyeyi anlatırken, bizleri ikili ilişkiler, varoluş meselelerimiz ve haletiruhiyemiz üzerine düşünmeye davet ediyor. Bazen gayet gerçekçi, bazen masallarla, mitlerle bezenmiş bir dilin imkânlarını ustaca harmanlayarak bizi şu soruyla baş başa bırakıyor: Yaşadığımız çağda sahici bir aşk mümkün mü?
“Ve bir şey daha söyleyeyim bak, aşk gelecek değildir Lora, geçmiştir. Benim kemiklerimden ve etimden ve kanımdan, senin damarlarından ve tükürüğünden doğmuştur aşk. İki insan birbirinin yarınına değil, hakikatine âşık olur. Tarihin fırlatıp o âna attığı iki çıplak varlığız biz. Biz. Yani âşıklar.” Farklı dünyalardan iki insan: Arda ve Lora. Onları zorlu bir ilişkinin ana karakterleri yapan şey ne olabilir? Tesadüf mü, yoksa ikisinin de varoluş hikâyesinde saklı bir sebep mi? Her Şey Normalmiş Gibi'de genç bir adamın gözünden bakıyoruz yaşadığımız kaotik günlere. Onunla birlikte hem sevdiği kadını tanımaya ve anlamaya çalışıyoruz hem de son dönemin siyasi ve toplumsal atmosferini yeniden gözden geçiriyoruz. Gaye Boralıoğlu, bir ucu İstanbul'un göbeğinde diğer ucu Diyarbakır'ın rüzgârında gezinen bu hikâyeyi anlatırken, bizleri ikili ilişkiler, varoluş meselelerimiz ve haletiruhiyemiz üzerine düşünmeye davet ediyor. Bazen gayet gerçekçi, bazen masallarla, mitlerle bezenmiş bir dilin imkânlarını ustaca harmanlayarak bizi şu soruyla baş başa bırakıyor: Yaşadığımız çağda sahici bir aşk mümkün mü?
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat