Gülzâr-ı Haseneyn; Kerbelâ Vakası Kerbelâ Vakası

Stok Kodu:
9786055107697
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
200
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014-10-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
9,67
9786055107697
440714
Gülzâr-ı Haseneyn; Kerbelâ Vakası
Gülzâr-ı Haseneyn; Kerbelâ Vakası Kerbelâ Vakası
9.67
Huseyn, Yezîd'in saltanatından itibaren iki şeyden birini yapabilirdi: Zilletle yaşamak, izzetle ölmek. Huseyn, İkincisini üstün buldu. Savaşa girişti. Dostları, birer birer gözü önünde öldüler. Kardeşinin kollan kesildi, Fırat kıyısına düştü, on dokuz yaşındaki oğlu paramparça edildi, kardeşinin on bir yaşındaki oğlu gözüne baka baka öldürüldü, altı aylık yavrusu kucağında oklandı. Kardeşinin küçücük çocuğu bağrında can verdi. Ailesi esir oluyordu, açtı, susuzdu onlar gibi. Fakat arslanlar gibi dövüştü ve inancına can verdi; başı kesildi, mızrağa dikildi, vücudu atlann nallarıyla ezildi, hurdahaş oldu. Bu, bir beylik davası değildi; bu, bir aldanış değildi; bu, bir körü körüne tehlikeye atılış değildi. Bu, bir inanç davasıydı; bu, bir anlayış örneğiydi; bu, bir şeref savaşıydı. Böylece Huseyn, yalnız inanç şehidi olmadı, şeref, izzet i nefis ve insanlık şehidi de oldu. Zilletle yaşamayı kabul edenler, onun hareketini manasız bulur, onu gafil sanır. Fakat izzetle ölmeyi bilenler, onun şehâdetini kutlar, onu, en uyanık bir er, bir fedakârlık bayrağı sayar.
Huseyn, Yezîd'in saltanatından itibaren iki şeyden birini yapabilirdi: Zilletle yaşamak, izzetle ölmek. Huseyn, İkincisini üstün buldu. Savaşa girişti. Dostları, birer birer gözü önünde öldüler. Kardeşinin kollan kesildi, Fırat kıyısına düştü, on dokuz yaşındaki oğlu paramparça edildi, kardeşinin on bir yaşındaki oğlu gözüne baka baka öldürüldü, altı aylık yavrusu kucağında oklandı. Kardeşinin küçücük çocuğu bağrında can verdi. Ailesi esir oluyordu, açtı, susuzdu onlar gibi. Fakat arslanlar gibi dövüştü ve inancına can verdi; başı kesildi, mızrağa dikildi, vücudu atlann nallarıyla ezildi, hurdahaş oldu. Bu, bir beylik davası değildi; bu, bir aldanış değildi; bu, bir körü körüne tehlikeye atılış değildi. Bu, bir inanç davasıydı; bu, bir anlayış örneğiydi; bu, bir şeref savaşıydı. Böylece Huseyn, yalnız inanç şehidi olmadı, şeref, izzet i nefis ve insanlık şehidi de oldu. Zilletle yaşamayı kabul edenler, onun hareketini manasız bulur, onu gafil sanır. Fakat izzetle ölmeyi bilenler, onun şehâdetini kutlar, onu, en uyanık bir er, bir fedakârlık bayrağı sayar.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat