9786253886035
867820
https://www.hesapli24.com/gercek-ustu-yankilar-2-golgelerin-ardinda-kalanlar
Gerçek Üstü Yankılar 2;Gölgelerin Ardında Kalanlar
20.67
Metafizik ve ezoterik öğelerle örülmüş, parapsikolojik deneyimlere ve ruhsal savaşlara dayalı bir post-apokaliptik roman.
2037 yılında İstanbul büyük bir felaketle sarsıldı… Enkaz altında kalan sadece binalar değildi; bu felakette insanların vicdanı da gömülmüştü. Yardım niyetiyle uzanmayan eller, bilgiyle zehirlenen diller ve karanlıkla uyum sağlayan kalabalıklar… 2037'de İstanbul yerle bir oldu. Ama asıl çöküş, binaların değil; insanların içindeydi…
Bu kitap, bir depremi anlatmıyor; bir işgali anlatıyor: Zihinsel, ruhsal ve sistematik bir işgali…
“Yardım” kisvesiyle içeri giren birlikleri ve karanlığın yeraltına sakladığı planların sessizce devreye girdiği o günleri…
Ayasofya'nın altındaki enerji titreşmeye başladığında, artık mesele sadece kurtulanlarla ölenler değildi…
Mesela kim kaldı?
Ve gerçekten kim konuşuyordu?
Bedeni olmayan bir ruh, yarım kalmış bir cümle ve tüm bunları izleyen kadim bir akıl. Bu sadece bir deprem değil; insanlığın iç çöküşünün ezoterik kaydı.
Ayasofya'nın altında yükselen titreşimler, THULE'nin karanlık planları, Sebottendorf'un yarım kalmış ayini…
Ve gölgelerin ardında sessizce uyananlar…
Gerçeküstü Yankılar, ruhsal savaş ile tarihsel manipülasyonun, depremle birlikte çöküşe geçen insanlığın ve ölümden sonra bile susmayan bir ruhun hikâyesini anlatıyor.
Gerçeküstü Yankılar, bir felaketin sisinden doğan; çok katmanlı bir çöküş hikâyesi…
Ama bu yalnızca bir hikâye değil; belki de hiç yazılmaması gereken bir şeyin sonunda yankılanan sessizlik… Bu satırlar kurgu gibi başlar: Fakat bir yerden sonra, sanki; “gerçeği daha önce duymuşsun” gibi hissettirir.
Belki de zaten öyledir…
Metafizik ve ezoterik öğelerle örülmüş, parapsikolojik deneyimlere ve ruhsal savaşlara dayalı bir post-apokaliptik roman.
2037 yılında İstanbul büyük bir felaketle sarsıldı… Enkaz altında kalan sadece binalar değildi; bu felakette insanların vicdanı da gömülmüştü. Yardım niyetiyle uzanmayan eller, bilgiyle zehirlenen diller ve karanlıkla uyum sağlayan kalabalıklar… 2037'de İstanbul yerle bir oldu. Ama asıl çöküş, binaların değil; insanların içindeydi…
Bu kitap, bir depremi anlatmıyor; bir işgali anlatıyor: Zihinsel, ruhsal ve sistematik bir işgali…
“Yardım” kisvesiyle içeri giren birlikleri ve karanlığın yeraltına sakladığı planların sessizce devreye girdiği o günleri…
Ayasofya'nın altındaki enerji titreşmeye başladığında, artık mesele sadece kurtulanlarla ölenler değildi…
Mesela kim kaldı?
Ve gerçekten kim konuşuyordu?
Bedeni olmayan bir ruh, yarım kalmış bir cümle ve tüm bunları izleyen kadim bir akıl. Bu sadece bir deprem değil; insanlığın iç çöküşünün ezoterik kaydı.
Ayasofya'nın altında yükselen titreşimler, THULE'nin karanlık planları, Sebottendorf'un yarım kalmış ayini…
Ve gölgelerin ardında sessizce uyananlar…
Gerçeküstü Yankılar, ruhsal savaş ile tarihsel manipülasyonun, depremle birlikte çöküşe geçen insanlığın ve ölümden sonra bile susmayan bir ruhun hikâyesini anlatıyor.
Gerçeküstü Yankılar, bir felaketin sisinden doğan; çok katmanlı bir çöküş hikâyesi…
Ama bu yalnızca bir hikâye değil; belki de hiç yazılmaması gereken bir şeyin sonunda yankılanan sessizlik… Bu satırlar kurgu gibi başlar: Fakat bir yerden sonra, sanki; “gerçeği daha önce duymuşsun” gibi hissettirir.
Belki de zaten öyledir…
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.