Esirgeciler Hanı

Stok Kodu:
9786257062701
Boyut:
135-195-
Sayfa Sayısı:
422
Basım Yeri:
Kağıthane
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2023-06-19
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
14,40
9786257062701
804134
Esirgeciler Hanı
Esirgeciler Hanı
14.40
Tarihçilerimiz, bugüne kadar o hanı hep sakladılar; adını anmaktan özenle kaçındılar. Pek çok adı vardı: Esirciler Hanı, Esir Hanı, Esir Pazarı, Avrat Pazarı, Kadın Pazarı... Devlet-i Âliyye'yi (Osmanlı Devleti) yönetenlerin; o yöneticilere eş olanların çok büyük bölümü de insanların bir at, bir inek gibi pazarlandığı o insan pazarından satın alınıyordu. Sultan III. Selim'in Yeniçeri ordusunu lağvedip Nizam-ı Cedid'i kurmaya çalıştığı; Eski-yeni çatışmasının şiddetlendiği bir süreçte işte bu pazara, Laz esirciler Gürcistan'dan bir kız getirirler. Selim Han'a karşı büyük bir ayaklanma yavaş yavaş başkaldırırken, Osmanlı toprakları için için kaynarken; kuloğlu Bektaş bu Gürcü kıza âşık olur. Şimdi hep birlikte 230 sene öncesinin İstanbul'unun sokaklarına girebilir, Miskinler Tekkesi'nde cüzamlıları görebilir; Baba Cafer Zindanı'nda gezinebilir; civelekleri, şıkırdımları, çengileri izleyebilir; entrikalara parmak ısırabiliriz. Saray-ı Hümayun'dan başlayıp Harem-i Hümayun'a girer, gördüklerimiz karşısında afallarız., Tarihsel gerçeklere uygun ve trajik öyküler eşliğinde, Esirciler Hanı'nda; bir Gürcü cariye ile kuloğlu Bektaş'ın öyküsü... Geçmişimizin bir filmi gibi...
Tarihçilerimiz, bugüne kadar o hanı hep sakladılar; adını anmaktan özenle kaçındılar. Pek çok adı vardı: Esirciler Hanı, Esir Hanı, Esir Pazarı, Avrat Pazarı, Kadın Pazarı... Devlet-i Âliyye'yi (Osmanlı Devleti) yönetenlerin; o yöneticilere eş olanların çok büyük bölümü de insanların bir at, bir inek gibi pazarlandığı o insan pazarından satın alınıyordu. Sultan III. Selim'in Yeniçeri ordusunu lağvedip Nizam-ı Cedid'i kurmaya çalıştığı; Eski-yeni çatışmasının şiddetlendiği bir süreçte işte bu pazara, Laz esirciler Gürcistan'dan bir kız getirirler. Selim Han'a karşı büyük bir ayaklanma yavaş yavaş başkaldırırken, Osmanlı toprakları için için kaynarken; kuloğlu Bektaş bu Gürcü kıza âşık olur. Şimdi hep birlikte 230 sene öncesinin İstanbul'unun sokaklarına girebilir, Miskinler Tekkesi'nde cüzamlıları görebilir; Baba Cafer Zindanı'nda gezinebilir; civelekleri, şıkırdımları, çengileri izleyebilir; entrikalara parmak ısırabiliriz. Saray-ı Hümayun'dan başlayıp Harem-i Hümayun'a girer, gördüklerimiz karşısında afallarız., Tarihsel gerçeklere uygun ve trajik öyküler eşliğinde, Esirciler Hanı'nda; bir Gürcü cariye ile kuloğlu Bektaş'ın öyküsü... Geçmişimizin bir filmi gibi...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat