Dâvûd El-kayserî; Hayatı, Eserleri ve Düşüncesi

Stok Kodu:
9789756743560
Boyut:
120-195-0
Sayfa Sayısı:
96
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2009-09-17
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
8,07
9789756743560
657195
Dâvûd El-kayserî; Hayatı, Eserleri ve Düşüncesi
Dâvûd El-kayserî; Hayatı, Eserleri ve Düşüncesi
8.07
Dâvûd el-Kayserî, hem genel anlamda Türk düşünce tarihinin, hem de özel anlamda Osmanlı Devletinin kuruluş devri düşünce tarihinin en önemli simalarından birisidir. Düşünce tarihimizin geleneksel ilimler sınıflamasının tabirlerini kullanarak ifâde edecek olursak Dâvûd el-Kayserî hem dinî hem de aklî ilimlerde derin bir vukufiyete sahip bir düşünürdür. Genel olarak vahdet-i vücûdçu tasavvuf anlayışına bağlılığından dolayı bir mutasavvıf olarak görülür ise de o aynı zamanda büyük bir filozoftur. Bugün biz onu sûfî filozof olarak nitelersek, bu daha doğru bir niteleme olur. Dâvûd el-Kayserînin tarihin sayfalarında unutulmuş bir düşünür olduğu söylenemez; o kendi zamanından itibaren dar bir çevrede de olsa her zaman gündemde olmuştur; özellikle vahdet-i vücûd düşüncesi ve İbnül-Arâbi ile ilgilenenler aynı zamanda onunla da ilgilenmişlerdir. Türk düşünürlerden başka ileride de anlatacağımız gibi İranlı ve Arap düşünürlerine de etkisi olan Dâvûd el-Kayserî, özellikle kendine özgün tasavvufî ve felsefî kavramlarla ve düDâvûd el-Kayserî 10 11 şünceleriyle gerçekten üzerinde durulması gereken bir düşünürümüzdür. Dâvûd el-Kayserî, geçmişte ve günümüzde onu vahdet-i vücûd düşüncesini anlamak için sınırlı bir açıdan ve özellikle Fusûs şerhi eseri ile okuyup değerlendirdiklerinden tam bir değerlendirilmeye tâbi tutulamamıştır. Herkes onu genelde İbnül-Arabîyi anlamak için okuduğundan, onu sadece vahdet-i vücûdu sistemli bir şekilde anlatan düşünür olarak görmüştür. Oysa hemen hiç okunmadığını sandığımız özgün eserleri, hatta şerh türü eserlerinde var olan fakat pek fazla bilinmeyen düşünceleriyle Dâvûd el-Kayserî, İbnül-Arabîden daha özgün ve önemli bir düşünürdür. Biz burada onu tanıtırken, özellikle daha çok bu yönüne ağırlık vermeye çalışacağız.
Dâvûd el-Kayserî, hem genel anlamda Türk düşünce tarihinin, hem de özel anlamda Osmanlı Devletinin kuruluş devri düşünce tarihinin en önemli simalarından birisidir. Düşünce tarihimizin geleneksel ilimler sınıflamasının tabirlerini kullanarak ifâde edecek olursak Dâvûd el-Kayserî hem dinî hem de aklî ilimlerde derin bir vukufiyete sahip bir düşünürdür. Genel olarak vahdet-i vücûdçu tasavvuf anlayışına bağlılığından dolayı bir mutasavvıf olarak görülür ise de o aynı zamanda büyük bir filozoftur. Bugün biz onu sûfî filozof olarak nitelersek, bu daha doğru bir niteleme olur. Dâvûd el-Kayserînin tarihin sayfalarında unutulmuş bir düşünür olduğu söylenemez; o kendi zamanından itibaren dar bir çevrede de olsa her zaman gündemde olmuştur; özellikle vahdet-i vücûd düşüncesi ve İbnül-Arâbi ile ilgilenenler aynı zamanda onunla da ilgilenmişlerdir. Türk düşünürlerden başka ileride de anlatacağımız gibi İranlı ve Arap düşünürlerine de etkisi olan Dâvûd el-Kayserî, özellikle kendine özgün tasavvufî ve felsefî kavramlarla ve düDâvûd el-Kayserî 10 11 şünceleriyle gerçekten üzerinde durulması gereken bir düşünürümüzdür. Dâvûd el-Kayserî, geçmişte ve günümüzde onu vahdet-i vücûd düşüncesini anlamak için sınırlı bir açıdan ve özellikle Fusûs şerhi eseri ile okuyup değerlendirdiklerinden tam bir değerlendirilmeye tâbi tutulamamıştır. Herkes onu genelde İbnül-Arabîyi anlamak için okuduğundan, onu sadece vahdet-i vücûdu sistemli bir şekilde anlatan düşünür olarak görmüştür. Oysa hemen hiç okunmadığını sandığımız özgün eserleri, hatta şerh türü eserlerinde var olan fakat pek fazla bilinmeyen düşünceleriyle Dâvûd el-Kayserî, İbnül-Arabîden daha özgün ve önemli bir düşünürdür. Biz burada onu tanıtırken, özellikle daha çok bu yönüne ağırlık vermeye çalışacağız.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat