Biz Denizkentli Değiliz

Stok Kodu:
9786058058415
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
48
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-11-04
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
8,00
9786058058415
536809
Biz Denizkentli Değiliz
Biz Denizkentli Değiliz
8.00
Biz Denizkentli Değiliz, Eren Ağkoç, şiir, 48 sayfa, 13,5 x 19,5 cm, Ekim 2019, 1 basım. ISBN 978-605-80584-1-5 Eren Ağkoç ilk şiir kitabı Biz Denizkentli Değiliz ile okuruyla buluşuyor. "Biz Denizkentli Değiliz, boşlukta asılı kalmış, kendini yaşamın akışına bırakmış, çoğu zaman kırılıp köşesine çekilmeye dahi takati kalmamış insanların seslerini barındırıyor. Bu seslerdeki babasız çocuklar, içlerindeki ve dışlarındaki boşlukla çevrelenmiş yetişkinler, denizli ve denizsiz kentlerin insanları yaşamın ruhlarında yarattığı sıkıntıyı alışılmadık bir dille anlatıyorlar. Eren Ağkoç'un şiirleri alacalı bir gölge gibi yer yer kendini ele verip yer yer saklıyor. Şiirlerindeki soyutluğun en büyük iki yardımcısı dil ve hayal gücü. Fakat bu soyutluk okuyucuyu şiirden bütün bütün dışlayan bir tavra dönüşmüyor. ‘Aşağısı uçurumdur yataklarının‘ derken hayal gücünü kullanmayı bilen, ‘Küt kesilmiş şekilsiz kalbimle sancıyor‘ ve ‘Aklımız yassı, aynamız eksik ama her şeyimiz aynı‘ derken ise dilin sınırlarını zorlayan genç bir şair. Bu iki özellik onun şiirlerine okuyucuyu sarsan bir hava katıyor. Dilinin duruluğu ve keskinliği bu havayı tamamlıyor. Eren Ağkoç, insanın milyonlarca yıldır, içinde debelendiği varoluş sancısını yeniden yorumluyor. 21 yüzyılda varoluş sancısıyla ezilen yitik ruhlar genç şairin dizelerinde canlanıyorlar." Hayrunisa Topçu* * Hacettepe Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Yeni Türk Edebiyatı Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi
Biz Denizkentli Değiliz, Eren Ağkoç, şiir, 48 sayfa, 13,5 x 19,5 cm, Ekim 2019, 1 basım. ISBN 978-605-80584-1-5 Eren Ağkoç ilk şiir kitabı Biz Denizkentli Değiliz ile okuruyla buluşuyor. "Biz Denizkentli Değiliz, boşlukta asılı kalmış, kendini yaşamın akışına bırakmış, çoğu zaman kırılıp köşesine çekilmeye dahi takati kalmamış insanların seslerini barındırıyor. Bu seslerdeki babasız çocuklar, içlerindeki ve dışlarındaki boşlukla çevrelenmiş yetişkinler, denizli ve denizsiz kentlerin insanları yaşamın ruhlarında yarattığı sıkıntıyı alışılmadık bir dille anlatıyorlar. Eren Ağkoç'un şiirleri alacalı bir gölge gibi yer yer kendini ele verip yer yer saklıyor. Şiirlerindeki soyutluğun en büyük iki yardımcısı dil ve hayal gücü. Fakat bu soyutluk okuyucuyu şiirden bütün bütün dışlayan bir tavra dönüşmüyor. ‘Aşağısı uçurumdur yataklarının‘ derken hayal gücünü kullanmayı bilen, ‘Küt kesilmiş şekilsiz kalbimle sancıyor‘ ve ‘Aklımız yassı, aynamız eksik ama her şeyimiz aynı‘ derken ise dilin sınırlarını zorlayan genç bir şair. Bu iki özellik onun şiirlerine okuyucuyu sarsan bir hava katıyor. Dilinin duruluğu ve keskinliği bu havayı tamamlıyor. Eren Ağkoç, insanın milyonlarca yıldır, içinde debelendiği varoluş sancısını yeniden yorumluyor. 21 yüzyılda varoluş sancısıyla ezilen yitik ruhlar genç şairin dizelerinde canlanıyorlar." Hayrunisa Topçu* * Hacettepe Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Yeni Türk Edebiyatı Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat