9786054989577
562526
https://www.hesapli24.com/bicici-antonius
Bicici Antonius
8.22
Bizim mahalleli son günlerde Havaalanı?na dadandı. Tavadaki et gibi kavruluyoruz. Havaalanı?nın çevresi Çimen Saha, püfür püfür esiyor. Güneş guruba girerken, ilk akşamdan biciciler, karsambaççılar, seyyar çaycılar, soğuk su satıcıları, fındıkçılar, bisikletli dondurmacılar, kaynamış darıcılar, nohutçular, çekirdekçiler Havaalanı Çimen Sahası?nın çevresini parsellemişler.İki yolun orta yerine yerleşen Bizim Bicici tam teçhizat çalışıyor. Küçük küçük (tavla) masalarını, engin kıç iskemlelerini çevreye yaymış. Buzu, bicisi, çivide asılı muzu, tekerlekli iş arabasında. Karısıyla birlikte çalışıyor. Kasette şarkı, çığlık çığlığa müşteri çağırıyor. Bicibicici boydan az kısa, kalın yapılı. Saçlar, kaşlar, bıyıklar simsiyah...Adamı götür, Holiwut?ta aktör diye oynat. Arkadan başının biçimi M.Ö. Tarsus Valisi Antonyüs?ün aynısı. Klopatra Bizim Biciciyi görseydi, Antonyüs?e gönlünü kaptırmazdı.Bizim mahallenin avratlarının kulağı "Mister Spak? ın kulağından uzundur. Kadın, Bicibicicinin ikinci karısıymış. Hemen öğrenmişler. Öğrenmeseler, kurbağalar kısır kalır. Kadın genç irisi, güzelce. Asortik giyiniyor. Her gün bir bulüz, her gün bir başka etek. Ayağındaki atkılı beyaz terlik ötüyor. Saçı mizampli, bakımlı kadın.Karı koca bicibiciciler; sosyal insanlar. Havaalanı Çimen Sahası?na gelen tüm mahalle sakini avratlarla kırk yıllık dost gibi dertle?irler. Mahallemizin avratları da az değil...Lafın ucunu yakaladılar mı kuş ipliği gibi çeker, kelep yaparlar. Güneş gitti, ay çıktı, ne fayda. Mahallemize aşırı sıcağın nemi bindirdi. Kapısına, "Havaalanındayız" yazılı kağıdını asan halk, akın akın havaalanı yolunda. Uçağa binmek için değil, serinlemek için.Etten yuğur yuğur olmuş avrat, pantolon giymiş, manzara acayip. "Gözün kör olsun, az ye, patlayacaksın." "Yavaş konuş hanım, kadın duyacak." "Duyarsa duysun şişko patates" deyip, yürüdü. Sırık gibi erkeğin yanında, şortlu Gollik Avrat... Kolunu herifin beline sarmış. Gollik Avrat?ın başı, Sırık herifin koltuğunun altında. "Bulamaç, ağzımı yaktığına göre aş olsan!.." "Hanım, laf vurdurmayı bırak. Önümüzde giden karıkocaya diyorsun değil mi?" "Eee diyorsam ne olacak? Seninle de dışarı çıkılmaz!"
Bizim mahalleli son günlerde Havaalanı?na dadandı. Tavadaki et gibi kavruluyoruz. Havaalanı?nın çevresi Çimen Saha, püfür püfür esiyor. Güneş guruba girerken, ilk akşamdan biciciler, karsambaççılar, seyyar çaycılar, soğuk su satıcıları, fındıkçılar, bisikletli dondurmacılar, kaynamış darıcılar, nohutçular, çekirdekçiler Havaalanı Çimen Sahası?nın çevresini parsellemişler.İki yolun orta yerine yerleşen Bizim Bicici tam teçhizat çalışıyor. Küçük küçük (tavla) masalarını, engin kıç iskemlelerini çevreye yaymış. Buzu, bicisi, çivide asılı muzu, tekerlekli iş arabasında. Karısıyla birlikte çalışıyor. Kasette şarkı, çığlık çığlığa müşteri çağırıyor. Bicibicici boydan az kısa, kalın yapılı. Saçlar, kaşlar, bıyıklar simsiyah...Adamı götür, Holiwut?ta aktör diye oynat. Arkadan başının biçimi M.Ö. Tarsus Valisi Antonyüs?ün aynısı. Klopatra Bizim Biciciyi görseydi, Antonyüs?e gönlünü kaptırmazdı.Bizim mahallenin avratlarının kulağı "Mister Spak? ın kulağından uzundur. Kadın, Bicibicicinin ikinci karısıymış. Hemen öğrenmişler. Öğrenmeseler, kurbağalar kısır kalır. Kadın genç irisi, güzelce. Asortik giyiniyor. Her gün bir bulüz, her gün bir başka etek. Ayağındaki atkılı beyaz terlik ötüyor. Saçı mizampli, bakımlı kadın.Karı koca bicibiciciler; sosyal insanlar. Havaalanı Çimen Sahası?na gelen tüm mahalle sakini avratlarla kırk yıllık dost gibi dertle?irler. Mahallemizin avratları da az değil...Lafın ucunu yakaladılar mı kuş ipliği gibi çeker, kelep yaparlar. Güneş gitti, ay çıktı, ne fayda. Mahallemize aşırı sıcağın nemi bindirdi. Kapısına, "Havaalanındayız" yazılı kağıdını asan halk, akın akın havaalanı yolunda. Uçağa binmek için değil, serinlemek için.Etten yuğur yuğur olmuş avrat, pantolon giymiş, manzara acayip. "Gözün kör olsun, az ye, patlayacaksın." "Yavaş konuş hanım, kadın duyacak." "Duyarsa duysun şişko patates" deyip, yürüdü. Sırık gibi erkeğin yanında, şortlu Gollik Avrat... Kolunu herifin beline sarmış. Gollik Avrat?ın başı, Sırık herifin koltuğunun altında. "Bulamaç, ağzımı yaktığına göre aş olsan!.." "Hanım, laf vurdurmayı bırak. Önümüzde giden karıkocaya diyorsun değil mi?" "Eee diyorsam ne olacak? Seninle de dışarı çıkılmaz!"
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.