Annemin Kasetleri

Stok Kodu:
9786051859941
Boyut:
135-195-
Sayfa Sayısı:
136
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2023-07-03
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
8,89
9786051859941
804871
Annemin Kasetleri
Annemin Kasetleri
8.89
Erkeklerin ve çocukların canına kasteden bir lanetin gölgesinde, sadece kadınların hayatta kaldığı bir köyde, mucizevi bir şekilde yaşama tutunan iki çocuğun hikâyesi bu: Yedi yaşındaki ikizler Bayram ve Seyran, anneleri Zêre'nin bir teyp ve kasetlerle yarattığı ritüellerle Tabaa'nın lanetine direnirken, kadınlar köyünün her bir sakini geçmişiyle yüzleşir ve bütün oyun ortada gibi görünse de suçluluk ile masumiyetin kimde kalacağı belli değildir. Devran Kaya, Annemin Kasetleri'nde, kendi yaşamına dair izleri ilahi ezgilerinin, gizemli atların, tekinsiz fısıltıların, şifalı otların, hurafelerin kol gezdiği bir evrenle yoğuruyor: Olağanüstü fakat aynı zamanda çelişkileriyle insanın olduğu her yere benzeyen, tüm zamanlara ait bir coğrafya burası. Heyecan ve ironiyle dinleyicisine seslenen özgün bir hikâye anlatıcısını müjdeleyen bir ilk roman. Damdan avluya bakıldığında, insana önce bir piyanonun beyaz tuşlarına basılıyormuş izlenimi veren, sonra öne arkaya hareket edip gittikçe hızlanarak gemileri yutan bir girdaba dönüşen bir çember seçilirdi; bunun tam ortasında duran, başını yıldızlara doğru uzatmış iki çocuğun gözbebekleri, batması muhtemel bu gemiden yardım için göğe fırlatılan işaret fişeklerini andırırdı.
Erkeklerin ve çocukların canına kasteden bir lanetin gölgesinde, sadece kadınların hayatta kaldığı bir köyde, mucizevi bir şekilde yaşama tutunan iki çocuğun hikâyesi bu: Yedi yaşındaki ikizler Bayram ve Seyran, anneleri Zêre'nin bir teyp ve kasetlerle yarattığı ritüellerle Tabaa'nın lanetine direnirken, kadınlar köyünün her bir sakini geçmişiyle yüzleşir ve bütün oyun ortada gibi görünse de suçluluk ile masumiyetin kimde kalacağı belli değildir. Devran Kaya, Annemin Kasetleri'nde, kendi yaşamına dair izleri ilahi ezgilerinin, gizemli atların, tekinsiz fısıltıların, şifalı otların, hurafelerin kol gezdiği bir evrenle yoğuruyor: Olağanüstü fakat aynı zamanda çelişkileriyle insanın olduğu her yere benzeyen, tüm zamanlara ait bir coğrafya burası. Heyecan ve ironiyle dinleyicisine seslenen özgün bir hikâye anlatıcısını müjdeleyen bir ilk roman. Damdan avluya bakıldığında, insana önce bir piyanonun beyaz tuşlarına basılıyormuş izlenimi veren, sonra öne arkaya hareket edip gittikçe hızlanarak gemileri yutan bir girdaba dönüşen bir çember seçilirdi; bunun tam ortasında duran, başını yıldızlara doğru uzatmış iki çocuğun gözbebekleri, batması muhtemel bu gemiden yardım için göğe fırlatılan işaret fişeklerini andırırdı.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat