Amâk-ı Hayâl; Derin Hayâller Derin Hayâller

Stok Kodu:
9789756743775
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
208
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2011-12-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
8,63
9789756743775
392120
Amâk-ı Hayâl; Derin Hayâller
Amâk-ı Hayâl; Derin Hayâller Derin Hayâller
8.63
Tasavvufun bir ekol olup olmadığını çalışmalarında açıklığa kavuşturan Ahmet Hilmi; Tasavvuf, vahdet-i vücud mesleğidir. Fakat bu fikir, bazı oryantalistlerin iddia ettikleri gibi İslam düşüncesine sonradan ilave edilmiş olmayıp aksine, Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafından bazı münevver ashaba telkin ve hediye edilmiştir der. Vahdet-i vücud ve tasavvuf ilmi; her ne şekil ve tecellî ile düşünülürse düşünülsün, varlığın, mahiyet itibariyle tek bir şeyden ibaret olduğunu, yani renk ve şekillerin o tek şeyin tecellî, tezahür ve safhalarından başka bir şey olmadığını açıklamıştır. İkinci Meşrutiyetin önemli gazeteci ve yazarlarından biri olan Filibeli Ahmet Hilmi, felsefi düşüncelerini ve vahdet-i vücud anlayışını, en bilinen eseri olan Amâk-ı Hayâl adlı elinizdeki bu romanda akıcı ve açık bir dille anlatır. Düşünürümüz, bu eserinde Mutlak Varlığın tevhidi (Allahın yegâne varlık kabul edilmesi) konusunda hiçbir taviz vermeyerek yaratıcı ile yaratık arasındaki irtibatı sağlamaya çalışmıştır. Dönemi içinde düşünce dünyasında bir kasırga gibi esen, hele felsefî bir temeli olmayan çağın Türk toplumu içerisinde İslam düşüncesi karşısındaki materyalizmi ve diğer felsefî ekollerin metafizik alandaki yetersizliklerini ortaya koymuştur. Dahası, bu problemlere İslamî bir yaklaşım getirilebileceğini vurgulamaktadır.
Tasavvufun bir ekol olup olmadığını çalışmalarında açıklığa kavuşturan Ahmet Hilmi; Tasavvuf, vahdet-i vücud mesleğidir. Fakat bu fikir, bazı oryantalistlerin iddia ettikleri gibi İslam düşüncesine sonradan ilave edilmiş olmayıp aksine, Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafından bazı münevver ashaba telkin ve hediye edilmiştir der. Vahdet-i vücud ve tasavvuf ilmi; her ne şekil ve tecellî ile düşünülürse düşünülsün, varlığın, mahiyet itibariyle tek bir şeyden ibaret olduğunu, yani renk ve şekillerin o tek şeyin tecellî, tezahür ve safhalarından başka bir şey olmadığını açıklamıştır. İkinci Meşrutiyetin önemli gazeteci ve yazarlarından biri olan Filibeli Ahmet Hilmi, felsefi düşüncelerini ve vahdet-i vücud anlayışını, en bilinen eseri olan Amâk-ı Hayâl adlı elinizdeki bu romanda akıcı ve açık bir dille anlatır. Düşünürümüz, bu eserinde Mutlak Varlığın tevhidi (Allahın yegâne varlık kabul edilmesi) konusunda hiçbir taviz vermeyerek yaratıcı ile yaratık arasındaki irtibatı sağlamaya çalışmıştır. Dönemi içinde düşünce dünyasında bir kasırga gibi esen, hele felsefî bir temeli olmayan çağın Türk toplumu içerisinde İslam düşüncesi karşısındaki materyalizmi ve diğer felsefî ekollerin metafizik alandaki yetersizliklerini ortaya koymuştur. Dahası, bu problemlere İslamî bir yaklaşım getirilebileceğini vurgulamaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat